Modern sanatın en devrimci yanlarından biri sanat eserini sayısız yoruma açık hâle getirmesiydi. Bu, geleneksel anlayışın, eserin nasıl alımlanacağı konusunda şüphe bırakmayan tavrına getirilen eleştirinin bir sonucuydu. Yazdıklarıyla eleştirel okuryazarlığın imkânlarını alabildiğine genişleten Umberto Eco’nun Açık Yapıt’la ortaya koyduğu temel iddia da bu. Sanat eserlerinin tüketicisi rolündeki bizler, aynı zamanda onlara yeni yorumlar getirebilir ve böylece onları sanatçılarından emanet alabiliriz. Açık Yapıt, okurun, izleyicinin yahut dinleyicinin sorumluluğuna, onun yapıtla arasındaki zorunlu diyaloğuna işaret eden oldukça güçlü argümanlarla kurulmuş dikkat çekici bir metin.