... - Topal martı nerde? dedim. - Öldü, dedi. - Ne? Nasıl? - Nasıl olduğunu bilmem ama bir sabah, nişana vardım ki tam nişanın üstünde ölüsü yüzüyor. - Seni görsün diye mi nişanda gelip öldü dersin? Cevap vermedi. Birdenbire yakasındaki matem alametini, topal martı içim taktığı düşüncesi geldi. Güldüm. - Ne gülüyorsun ? dedi.
...Nerden gelirse gelsin; dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, hayvandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin!... Bir hişt hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları... - Hişt hişt. - Hişt hişt. - Hişt hişt.
Evet sevgili dostlar, hayatımızda hep bir ses olsun. güzellikler bizimle olsun. Daha fazlası için Sait Faik Abasıyanık’ın öykülerine dalalım. Güngör Kibaroğlu
Size en iyi deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezler, sunmuş olduğumuz hizmetlerin size özel ve tercihlerinize göre kişiselleştirilmiş içerikler olarak sunulmasına imkan tanır. Çerez Politika'mızı inceleyerek çerezler hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
