Çoğunluğun magazini bol, dedikodusu çok, ismi büyük harflerle yazılan insanların hikâyeleri peşinde koştuğu bir çağda gözünü çeperde kalmış, öyküsü bazen sakıncalı olduğundan bazen de ıskalandığından anlatılmamış yaşamlara çevirmiş bir isim Ümit Bayazoğlu. Arap Kızı Camdan Bakıyor’da, inşa edilmiş, gerçeğin bile isteye gizlendiği hikâyelerle büyüyenlerin yüzleşmekte zorlandığı bir meseleyi alıyor odağına; siyahilerin bu topraklardaki geçmişini getiriyor okurunun önüne. Böylece eşitliğin, demokrasinin, insanca yaşamın tesisi adına gerekli olan hesaplaşma için bir fırsat sunuyor. Nijerya’dan, Çad’dan, Etiyopya’dan kaçırılarak Osmanlı’ya getirilen kölelerin hikâyesiyle başlıyor anlatmaya. Kölelik karşıtı bir söylemin kurulduğu ilk zamanlarda bile görmezden gelinenlerden bahsediyor. Arap Kızı Camdan Bakıyor, ganimet kültürünü bütün açıklığıyla gösteren, etkileyici bir çalışmanın ürünü, ezber bozacak derecede kuvvetli bir eser.