Arap Kızı Camdan Bakıyor - Türkiye’nin “siyah”ları

217,25 TL Bu alışverişten kazancınız: 57,75 TL
24 Saatte Kargoda
Babil’in Yorumu

Çoğunluğun magazini bol, dedikodusu çok, ismi büyük harflerle yazılan insanların hikâyeleri peşinde koştuğu bir çağda gözünü çeperde kalmış, öyküsü bazen sakıncalı olduğundan bazen de ıskalandığından anlatılmamış yaşamlara çevirmiş bir isim Ümit Bayazoğlu. Arap Kızı Camdan Bakıyor’da, inşa edilmiş, gerçeğin bile isteye gizlendiği hikâyelerle büyüyenlerin yüzleşmekte zorlandığı bir meseleyi alıyor odağına; siyahilerin bu topraklardaki geçmişini getiriyor okurunun önüne. Böylece eşitliğin, demokrasinin, insanca yaşamın tesisi adına gerekli olan hesaplaşma için bir fırsat sunuyor. Nijerya’dan, Çad’dan, Etiyopya’dan kaçırılarak Osmanlı’ya getirilen kölelerin hikâyesiyle başlıyor anlatmaya. Kölelik karşıtı bir söylemin kurulduğu ilk zamanlarda bile görmezden gelinenlerden bahsediyor. Arap Kızı Camdan Bakıyor, ganimet kültürünü bütün açıklığıyla gösteren, etkileyici bir çalışmanın ürünü, ezber bozacak derecede kuvvetli bir eser.

Kitap Hakkında

Yazarlık hayatında daima gölgede kalana odaklanan Ümit Bayazoğlu’ndan tarihte kaldığı sanılan bir fenomene ezber bozan bir bakış. Bayazoğlu, üzerinde yaşadığımız toprakların “zenci”lerine odaklanıyor bu kez. Köle ticaretinden harem ağalarına, hadım ameliyatından ev içi hizmete koşulan “Arap kızı”na, edebiyatın siyahlarından folklordaki “zenci” imgesine uzanan yoğun, şaşırtıcı ve öğretici bir metin. Türkçenin “büyük” yazarlarının, hatta önemli bilim insanlarının meseleye bakışındaki çarpıklığı görünce hayret etmeden duramıyor insan. Oysa “Onlar” vardılar ve buradaydılar. Şimdi yeniden hatırlamaya başlayabiliriz.

Çocukluğumun geçtiği kasabada gördüm onu ilk. Uzun, ince, kıvırcık saçlıydı. Londra asfaltına kum ve çakıl çeken onlarca kamyondan birinde şofördü. Kasabanın yokuşundan o yaz her gün tozu dumana katarak geldi gitti. Kamyonuyla ne zaman geçse, ahali sokağa dökülürdü. Kocaman adamlar bile işi gücü bırakır, ardından “Haydi Arap!” diye bağırır, ıslık çalarlardı. Sonra tuhaf bir şey oldu: “Arap” 30 Ağustos’ta kamyonun kasasına sağlı sollu iki bayrak asmış halde geçti kasabadan. Herkes şaşırdı, bu defa “Bravo Arap!” diye bağırdılar, bir alkış tufanı koptu.  Bir daha ona sataşmadılar.

Devamını oku

Ürün Özellikleri

  • Kitap Özellikleri
  • Sayfa sayısı
    176
  • Yayınlanma Sayısı
    1
  • Ağırlık
    176
  • Boyutlar
    13.5 x 21
  • Cilt Tipi
    Ciltsiz
  • Kağıt Cinsi
    Kuşe
  • Yayınlandığı Konum
    Türkiye
  • Cep Boy
    Hayır
  • Yayınlanma Tarihi
    5 / 2022
  • Barkod
    9786257460118
      Babil.com
      Tarayıcı ile devam et veya Uygulamada Aç