Aşk 1421 Km Uzakta

Adın Ölünceye Kadar Yüreğimde Olacak "Bu kadarı da olmaz" dedirtecek bir aşktı onlarınki! Erkek, kadının "Sevgimi kaldırabilecek misin?" Sorusunun yanıtını zamana bırakmıştı. Zamanla öyle büyük bir sevgi sunmuştu ki ona; adeta bulutların üzerine çıkarıp, oradan dünyayı izletmişti... Gerçek yaşamdan alınmış bu hikâyede; kahramanlarının sanal ortamda tanışmalarıyla başlayıp, telefon görüşmeleriyle süren ve bu romanın yazılmasına kadar varan bir aşkı anlatıyor. Dilleri, ırkları, mezhepleri farklı iki insan; yaşadıkları coğrafyadan, siyasi görüşlerine dek her türden başkalıklarını, ayrıştırıcı bir neden olarak değil, birbirlerini tamamlayan zenginlik olarak görmüşler ve tek ortak paydaları olan aşklarını yaşatabilmek adına olağanüstü çaba göstermişlerdir. Siz nasıl bir aşk yaşamak isterdiniz? Duyguların coşkunca hissedildiği, ‘Ölümüne sevgi’nin sıkça dillendirildiği bir aşk mı? Yoksa daha az tututkulu, sakin bir aşk mı? Gerçekten ‘Ölümüne Sevgi’ var mıdır? Varsa nedir ölümüne sevgi? Böyle sevdiğiniz birinden engelleri aşamayıp da ayrılmak zorunda kalırsanız; karşınızdaki insanın, sizi nasıl anımsamasını isterdiniz? "Bitti artık, önüme bakmalıyım" mı derdiniz? Yoksa adınız, sevdiğinizin yüreğinde ölünceye dek kalsın mı isterdiniz? Peki, aşkınızın hep yaşamasını istiyorsanız neler yapmanız gerektiğini hiç düşündünüz mü? Bu sorulara hepimiz farklı yanıtlar verebiliriz... İşte bu kitapta, bir Kürt kızıyla bir Türk erkeğinin birbirine duyduğu ‘Ölümüne sevgi’ anlatılmaktadır... Ez Jite Pır Hezdıkım