Alain Montaigne tarzında bir okuyucuydu; kitaplarını arzularının peşinden giderek açar ve canı isterse, karşılaşma fırsatlarını ustalıkla ele geçirerek, dost edindiği arkadaş canlısı hayallerle sık sık görüşürdü.
Bilmek için değil beslenmek için okuyan kendi bünyesi ve yapısı gereği doğal şekilde özümseyen, iştahlı bir okuyucuydu. O, bu yöntemle kendini alışılagelmiş okuyucuyla özdeşleştirmiştir ve tek yaptığı, genel insan tipini felsefi olarak kendi bilincine yükseltmektedir.Çok yönlü bir okuyucu olarak alışıldık bir yok üzerindedir.O Stendhal'in yanıbaşındaki Balzac, George Sand'den de çok uzak değildir.Ve rast gele saymak gerekirse, Homeros'un, Deskartesi'ın, Platon'un, Auguste Comte'un, Aristo'nun, Spinoza'nın ve Hegel'in eşliğinde, Balzac, Alain'in hayaller türeten, kendi tehlikesiyle karşı karşıya kalmış ve tekil etken bir varlık olan insanı yorulmaksızın tasvir etme işinde görüştüğü bu bilindik dahilerin bir parçasıdır.
Size en iyi deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezler, sunmuş olduğumuz hizmetlerin size özel ve tercihlerinize göre kişiselleştirilmiş içerikler olarak sunulmasına imkan tanır. Çerez Politika'mızı inceleyerek çerezler hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
