Kitap Hakkında
Şükran Ural, Ben Anneme İnandım adlı kitabını, doktorların en fazla iki ay ömür biçtikleri Lösemiden kurtulduktan sonra, diğer hastalara ışık tutması inancıyla kaleme almış.İnsanı hayatın tüm yüküne, şartların zorluğuna ve zaman zaman çevresindekilerin muhalefetine karşın, dimdik ve canlı tutan şey nedir? Hayat yolunda, hiç vazgeçmeden her gün bir adım daha atma gücünü nereden bulur insan? Fırtınalı bir denizde kaptana, laboratuarında bir bilim insanına kim yoldaşlık eder en çok? Hayat yolunun inişleri ve çıkışlarında kimdir bize en çok yarenlik eden? Mevsimler gelir geçer; günler, aylar gelir geçer. Yıllar sonra hayatın kıyısına oturup, geçmişini seyre daldığında insan, her şeyin gelip geçici olduğunu görür. Tüm geçip gidenlerin ardından insanın içinde bir tortu kalır. Aşkla, sevgiyle, umutla, sevinçle olduğu kadar acıyla, kederle, hüzünle harmanlanmış bir tortu. İnsanı içinde biriktirdiği bu tortuya karşın her gün yeni bir umutla uyandıran nedir? Hiçbir ümidin olmadığını söyledikleri zaman bile, yürüdüğü yolda insana, hangi uzak yıldızın ışığı yol gösterir? Ben inandım. Kendime inandım, çocuklarıma, aileme, kardeşlerime, dostlarıma inandım. Yapamazsın dediler! Yapabileceğime inandım. Olmaz dediler, olabileceğine inandım. Mucize yoktur derler. Ben mucizelere inandım. Sadece inanarak nelerin başarılabileceğini gördükçe daha çok inandım. Ölümden, yaşama inanarak döndüm. Henüz küçük bir kız çocuğuyken annem bunu öğretti bana. Düşmek önemli değil, önemli olan kalkıp, yürüyebileceğine inancının tam olması. Ben anneme inandım ve yürüdüm.
Devamını oku
Devamını gizle