Hemen her eserinde bir olguyu destansı bir biçimde başka şekillere sokan Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez, Benim Hüzünlü Orospularım’da yaşlılığın hüznünü olağandışı bir aşkın coşkusuna dönüştürüyor. Doksanıncı yaş gününde kendisine bir hediye vermek isteyen yaşlı gazetecinin, bir genelevi arayarak bakire bir kız istemesiyle başlıyor aşk serüveni. Gazetecinin Delgadina’ya olan aşkı ve geçmiş anılarına dönüşüyle de içsel çekişmeleri yansıtıyor. Marquez’in “Alışveriş listesi yapsa okunur” dedirtecek denli etkileyici üslubu elbette bu romanında da okuru kendine çekiyor.