Kendimize bir başkasının gözüyle bakamıyor olmamız, varoluşun bütün ihtimallerine kavrayışı mümkün olmayan bir ihtimal daha ekliyor. Her ne kadar öznesi olsak da öteki olmadan inşa edilen kimlik bir yanılsama olarak kalıyor ancak. Luigi Pirandello, hesapsızca yakalanan bu farkındalığın ne kadar çarpıcı olduğunu anlatıyor Biri, Hiçbiri, Binlercesi’yle. Varoluşunun, benliğinin peşine düşen insanın kendisine karşı ne kadar acımasız davranabileceğinin de bir göstergesi bu roman. Pirandello, insanı deliliğin sınırlarında gezdiren böylesi bir sancıyı anlatırken okurunu güldürmeyi de ihmal etmiyor.