Bolşevik devrimine inanmış bir devrimciydi Yevgeni Zamyatin, bu sebeple kovuşturmalara uğramış, hapsedilmişti. Biz, yoldaşlık ettiği insanlarca da sakıncalı bulunmuş, SSCB yıkılmadan birkaç yıl önce yazıldığı dilde ancak basılabilmişti. 19. yüzyılın en büyük edebiyat olaylarından biri olan bu distopya, dünyanın hiç de iç açıcı olmayan seyrinin Zamyatin tarafından ustalıkla kelimelere dökülerek can bulduğu bir başyapıt; uyandırdığı etki, kendisinden sonra yazılacak eserleri olduğu kadar günümüz bilim kurgusunu dâhi etkiledi. Matematiğin yaşamın her noktasına hâkim olduğu, aynılığın kuşatması altındaki korkunç bir düzeni anlatan eser, karanlık atmosferine rağmen ümidin bitimsizliğine, düş kurmanın özgürlükle olan sıkı bağına vurgu yaparak zihinleri kışkırtan, kolay unutulmayacak bir hikâye anlatıyor.