Kitap Hakkında

Börü 1

Yeniden Dirilişin ve İntikamın Kitabı

Bir intikama kaç taht sığabilir?

Acılı parmaklarla yapılmış kaç gösterişli taç, burçlarından kan taşan sarayların pürüzsüz merdivenlerinden yuvarlanabilir? Hayat Ağacının köklerinde filizlenen kötülük, acunun direğindeki çatlağı zorluyor. Sürek avı gibi insan avlayan canavarlaşmış kralların tahtları sallanıyor! Kanının sesini dinleyen ve küllere gömülmüş iki hanedanlık, öç ateşiyle yanıp tutuşanları ordularında birleştiriyor.

Büyük mabedin (Göbeklitepe) ve Agarta’nın üstatları, hep bir ağızdan şu soruyu sordular; “O gün geldi mi? Gökyüzünün üç yılanın üzerine kan rengi uyanacağı zaman. Bakir kar örtüsünün taze kanla ısınıp ırmaklara karışacağı an. Rüzgârın şahit olacağı ateşten bir gazabın altından kumları darmadağın edip, taştan tanrılarına sarılan zavallıların yalvaracağı, öç ateşinin yakıldığı o gün geldi mi? Beklenen cevap Börü Han’ın dudaklarından döküldü; “Canavarlaşmış kralların yönettiği topraklarda öç, sadece katliamla alınabilir!”Acun artık kurt ve aslanın pençeleri arasında… Kandan ırmakların coşkulu sesine kulak verin!

Börü 2

Kurt İmparatorluğu

“Ey benim demirden dağlarım!
Yağı külleri savurduğum kadim ormanlarım!
Demirdağın tinleri geldi bu gece ateşimize!
Ey Börüler!
Uluyun…
Parçalayın…
Haykırın!
Börüler ant içtiler yağı kanı akıtmaya!
Ey Ulu Tengri, güç ver gökte doğan oğullarına!
Ey Toprak Ana, yol göster bize ulu kayın ağaçlarınla!
Ey Çakay Han, aydınlat önümüzü,göğü aydınlatan gazap kırbaçlarınla!
Ey Kızagan Tengri, ant içtik adına!
Salınsın kara atlar, çıksın Erlik Han cenk meydanına!”
“Börü, arasına başka savaşçı sokmaz! Börü, karşısındaki ordunun sayısına bakmaz! Börü, dağların efendisi, karanlığın öfkesidir! Börü, her cenge sağ çıkmayacağını bilerek girer! İmkânsızı başarır, yağının kâbusu olur! Börü olmak için hazır mısınız?” Ağzında kan tadı varsa, bakışlarında sadece ölümün parıltısı vardır.

Börü 3

Kurt Yangını

Ser üzerimize geceyi,
Uğultumuz titretsin yürekleri!
Çek pusatlarını Çoga,
Doldur kelleleri tamuya!
Vur baltanı Temir Tonka,
Taşsın cenk meydanı kanla!

Adımız göğe bir yükseldi.
Sonumuz toprağa bir üflendi.
Kırk budaklı ulu çamın dokuz kolundaki tepeyiz,
Kartalların kanadındaki altın tüyün sahibiyiz!
Kayalar bizi haykırır, çağlayanlar adımızla coşar!
Toprak Ana, bizi adalet için akıttığımız kanla sarar!
Zirvelerden gelen rüzgârlar bize atalarımızı fısıldar!
Ey Ulu Tengri, yarılsın bastığımız toprak, aç gazap çukurlarını!
Harlansın Tamu’nun katran karası kazanları!

“Ölümden hayat dilenmek, ahmakların işidir!”

Devamını oku

Ürün Özellikleri

  • Kitap Özellikleri
  • Sayfa sayısı
    1160
  • Yayınlanma Sayısı
    1
  • Ağırlık
    1160
  • Boyutlar
    14 x 21
  • Cilt Tipi
    Ciltsiz
  • Kağıt Cinsi
    2. Hamur
  • Yayınlandığı Konum
  • Cep Boy
    Hayır
  • Yayınlanma Tarihi
    9 / 2019
  • Barkod
    9788886936255
      Babil.com
      Tarayıcı ile devam et veya Uygulamada Aç