Kitap Hakkında
"Yetmiş yaşındaki Minareci Memmet, düşüyordu.Aslına bakılacak olursa onun düşüşü yıllar öncesinde başlamıştı. Ama şimdi gerçekten, boşluğu delerek, maviliği yırtarak, rüzgarı aralayarak düşüyordu. Düşüşü, Tepe Mahallesi’ndeki Mustafa Efendi Camii’nin bahçesinde gölgeye oturmuş ihtiyarların solgun gözlerinden geçip kıpırtılı sakallarını titrettikten, mezarlığın sarı topraklarında çizik çizik, oyuk oyuk açılmış yağmur izlerini, erimiş, yazıları silinmeye yüz tutmuş, kimi devrik kimi yüzü yere bakan mezar taşlarına kadar taşıdıktan sonra, kahvenin önündeki salkımsöğüdün koyu, derin gölgesinde uykulu kaşık seslerine yaslanarak boş gözlerle, önlerinden akıp geçmekte olan hayata ve hayatın yakalamak için peşinden koşturduğu zamana bakan işsizlerin donuk bakışlarından geçiyordu. (...)"
Devamını oku
Devamını gizle