Binamızı kurduk, odalarımızı tanıdık. Güzeller güzeli konuklarımızla doyumsuz zamanlar yaşadık. Bunların tümü çok güzel! Mutluluğumuz sürekli olsun istiyoruz. Mutluluğumuza engel olacak, her türlü kuşkudan Allah'a sığınıyoruz. Fakat yine de düşünmeden edemiyoruz: Evimiz ne kadar sağlam? Ya bir deprem olursa halimiz nice olur. Allah korusun! Ya evimiz yıkılır da altında kalırsak? Evimizin "zemin etüdü"nü yaptıdık mı? Temelimizin alt yapısı sağlam mı? Korku ve telaş elimizi ayağımıza dolaştırıyor. Hemen kolları sıvayıp bilir kişilere koşturuyoruz. Bilir kişiler evimize gelip inceleme ve araştırmalara başlıyorlar. Verdikleri rapor ferahlandırıyor yüreklerimizi. Raporun bir bölümünde şunlar yazıyor: "...Ev çok şağlam temeller üzerine kuruludur. Bu konuda çok ilginç arkeolojik bulgulara rastlanmıştır. Temelin taşları eşsiz tarihi bilgiler barındırmaktadır. Bu bilgilerin bir kısmı dini bilgiler içeriyor ki bizim konumuzun dışındadır. Derha "işinin ehli" bir ilahiyatçıya baş vurularak, dini içerikli bilgiler çözüme kavuşturulmalıdır." Bir değil, bir kaç ilahiyatçıya baş vurarak sonucu elde ediyoruz. Evimizin temelindeki taşların Hz. Adem'den Hz. Peygambere kadar olan tüm peygamberlerin evlerinin taşlarından olduğunu hayretle ve sevinçle öğreniyoruz. ...Tarihin "şeref levhaları" olan bu peygamberleri daha yakından tanımaya karar veriyoruz.
Size en iyi deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezler, sunmuş olduğumuz hizmetlerin size özel ve tercihlerinize göre kişiselleştirilmiş içerikler olarak sunulmasına imkan tanır. Çerez Politika'mızı inceleyerek çerezler hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
