Kitap Hakkında
Kılık kıyafetleri, süslenmeleri, güzel görünmeleri için sarf ettiğimiz çabanın yarısını çocuklarımızı anlamak için sarf etmediğimiz bir gerçek. Çocuğun bedensel rahatsızlıklar, eğitimleri ve buna benze diğer ilgilerimiz arasında onların en hassas, kırılgan ve zedelenmeye açık duygu dünyaları önem sıralamamızda acaba kaçıncı sırayı alıyor? Oysa artık biliyoruz ki, çocuklukta yaşadıklarımız bizleri ömür boyu bırakmayan kişiliğimizi önemli bir parçasını oluşturuyor. Bu gerçek göz önündeyken niçin çocuklarla ilişkimizde genellikle duyarsız davranmayı yeğliyoruz?Öncelikle çocuklarla ilgili bazı ön yargılarımızı tekrar gözden geçirmek ve bu noktada tüm geleneksel çocuk yetiştirme biçimlerimizi yeniden sorgulamak zorundayız. Çocuk aklı ermeyen, etrafında olup bitenlerin farkında olmayan, duyguları da yaşı gibi kıt bir varlık değildir. Ancak böyle düşününce onları şekillendirip adam edecek gücü ve yetkiyi kolaylıkla elimize alıyoruz. Çocuğun duygu dünyası konusunda ki bu yüzeysel bakışımız çocuk bu, onun ne gibi bir ruhsal sorunu olabilir? sorusunu sorduruyor bize. Bu düşünce çocuk ruh sağlığının bilimsel gelişmesi önünde en büyük engel olarak duruyor. Günümüzde artık biliyoruz ki erişkinlerde gözlenen ruhsal bozuklukların önemli bir kısmı çocukluk çağında da gözlenebilmektedir.Ruhsal açıdan da sağlıklı çocuklar yetiştirmek için ailelerin çocuklarında gözleyebilecekleri psikiyatrik bozuklukları erken tanıma şansına sahip olmaları beklenir. Tedavi başvurusunun gecikmemesi ve tedaviden iyi sonuçlar alınabilmesi için biliyoruz ki, erken tanı çok önemlidir.
Devamını oku
Devamını gizle