Çocuk Yasası

Babil’in Yorumu

18 yaşına girmek için gün sayan lösemi hastası bir genç ve yaşamı hukukla biçimlenmiş hırslı bir hâkimin kesişen hikâyesini anlatıyor Çocuk Yasası. Ian McEwan yaşanmış bir olaydan alıyor ilhamını; Yehova Şahitleri’ne mensup bir aile, lösemi tanısı konan çocuklarına kan nakli yapılmasına karşı çıkıyor. McEwan, Fiona Maye’i mahkemeye taşınan bu olayın yargıcı olarak kurguluyor. Mesleğine olan tutkusu sebebiyle özel hayatında sorunlar yaşayan Maye, kendisini zorlu bir karar verme sürecinin içinde buluyor böylece. Ian McEwan, henüz ilk sayfadan takdire şayan bir üslupla, yapılan tercihlerin hayatiliğine, aile kurumuna, hukuk felsefesine, inanç ve yasa arasındaki bitimsiz çatışmaya dair çetin bir sorgulamanın içine çekiyor okurunu. Çocuk Yasası, ustaca kurulmuş diyalogları, özenle işlenmiş konusu ve çarpıcı sonuyla akıllardan uzun süre çıkmayacak bir roman.

Londra’da yaşayan, Yüksek Divan Aile Hukuku Dairesi’nin en başarılı ve ünlü hâkimlerinden Fiona Maye, özel hayatındaki kriz karşısında çaresizdir: Kocası Jack onu genç bir kadın için terk etmektedir. Fiona tam bu sırada kendini Adam Henry davasının hâkimi olarak bulur. On yedi yaşında bir lösemi hastası olan Adam, tedavisi için elzem olan kan naklini günah olduğu gerekçesiyle reddetmektedir. Onun kişisel haklarına saygı göstermekle bu hakları çiğneyerek hayatını kurtarmak arasında kalan Fiona, bir sonuca varabilmek için Adam’la görüşmeye karar verir. Bu görüşme ikisinin de hayatını değiştirecektir.

“Çocuk Yasası”, inançlarla kanunların kırılganlığına ve insanlar arasındaki mesafelere dair, içe işleyen, unutulmayacak bir roman. Roza Hakmen’in Türkçesiyle.

“Hayatımın en sıradışı, güçlü ve dokunaklı okuma deneyimlerinden biri... Bütünüyle çarpıcı, hassas dengeler üstüne kurulmuş, kusursuz işlenmiş ve çok güzel yazılmış bir roman.” Alberto Manguel

“Yaşayan en iyi yazarlardan biri olan Ian McEwan’dan önemli bir roman daha.” Washington Post