Kitap Hakkında
Göz alabildiğine uzanan Anadolu steplerinde soğuğu, kışı, acıyı, yoksulluğu, devlet zulmünü, kulun zulmünü, feodaliteyi, ağabeyin kız kardeşe eziyetini, erkeğin kadın karşısında kullandı-ğı kaba kuvveti, töre cinayetlerini, din baskısını geride bırakıp; medeniyete, batıya ilerliyordu. Denizli’den İzmir’e giderken işlenmemiş tek bir toprak parçası görülmezdi. Her yer incir, zey-tin, bağ, bahçeydi. Ancak bu bölgede el değmemiş bakireler gibi sahipsiz ve faydasız bir şe-kilde duran topraklar, mevsimlere göre bitki örtüsü değiştiriyordu. Toprak, vahşi yılkı atları gibi bineksiz, eğersizdi. Hâlbuki neler yetişmezdi buralarda. Kızılırmak’ın suyunu bu ovalarla buluşturmak varken, siyaset denilen mekanizma hep güç gösterisiyle meşguldü. Sağın sola, solun sağa, Türk’ün Kürt’e, Sünni’nin Alevi’ye, kentlinin köylüye, erkeğin kadına üstün gel-me kısır döngüsünde dönüp duruyordu." Sürüp giden devrana itirazdır bu roman bir bakıma ama, "Neden değişmesin ki?" sorusunun "umutlu" yanıt arayışıdır. Dünya döndükçe, daha güzele dair umutlarımız hep var olsun...
Ürün Özellikleri