Kitap Hakkında
Engellilik profesyoneller için düzeltilmesi gereken bir kusur, toplum için acizlik ve zayıflık olsa da bu hâli bizzat tecrübe eden kimseler için üzerlerine yapıştırılmış bir etiketten başka bir şey değildir. Kişilik özellikleri, sosyal statüleri, aidiyetleri ne olursa olsun, kendilerini nasıl tanımlarlarsa tanımlasınlar, hayatlarının sonuna dek taşımak zorunda oldukları bir etiket...
Engelliler için engellilikleri kim oldukları, kimlerden oldukları sorularının cevap bulmasında adlarından ve aidiyetlerinden önce gelir. Böylesi bir atmosferde engelli bireyler için “ben" olabilmenin yolu, kendi özgün vasıfları üzerine inşa ettikleri kimlikleriyle yaşama arzularını taşıdıkları "engelli" etiketinin gücünden daha yukarıda tutabilmekten geçer. Toplumun adına "engellilik" denilen olguyu anlama biçimi engelli bireyin özgün "ben"iyle var olma arzusunu hangi dinamikler üzerinden baskılar? Engelli birey bu durumun bilincinde midir? Şayet böyle bir bilincin varlığından söz edilebiliyorsa engelli birey maruz kaldığı kimlik dayatmasını hayatının hangi alanlarında hissediyor? Engelli birey özgün "ben"ini "engelli" etiketinin gölgesinden muhafaza etme adına nasıl bir çaba içerisinde? Bu kitap, Türk toplumunda engelliliğe yüklenen anlamların engelli bireylere bir kimlik dayatıp dayatmadığı konusunu keşfederken bu olgunun psikososyal arka planına 14 görme, 14 ortopedik ve 9 işitme engelli olmak üzere toplamda 37 katılımcının bizzat kendi anlatılarıyla ışık tutmaktadır.
Kitap, engellilik olgusunun Türk toplumundaki sosyokültürel inşa süreçleriyle ilgilenen araştırmacılar ile sosyal hizmet uygulamacılarına içgörü sağlama amacındadır.
Ürün Özellikleri