İnsanoğlu düşünmeye başlayınca kendi kendine sormaya başladı: “İnsan neden var?”, “Güneş neden doğuyor, neden batıyor?”, “Yıldızlar nereden geldi?”, “Dünya nasıl oluştu?”, “Evren nedir?” vb. Bu soruları istediğiniz kadar artırabilirsiniz. Bu soruların yanıtları inanç kurumlarınca (dinler) verilmeye çalışıldı. Ama insanoğlunun merakı tatmin olmadı. Hristiyanların, Dünya’nın yaşını ancak beş bin yıl olarak hesaplaması insan aklını durduramadı. Gözlemlerle uyuşan daha mantıklı yanıtlar aramayı sürdürdü. Antik Çağ’da çıplak gözle başlayan yıldız gözlemleri evren hakkında değerli bilgiler ortaya koydu. Sonra teleskoplar, radyo teleskopları çıktı ortaya. Şimdi binlerce ışık yılı (ışığın bir yılda aldığı yol) ötesindeki gökadalardan gelen sinyalleri algılayabilen gelişkin tekniklere erişildi. Bütün bu çabalar evrenin ne olduğunu anlamak içindir. Bugün geçerli olan teori, evrenin Big Bang denilen büyük patlama ile oluştuğunu kabul eden teoridir. Gözlemler, evrenin sürekli yayıldığını ortaya koyuyor. Bu yayılmanın bir patlama sonucu olduğu varsayılıyor. Ama bu varsayımı ispatlamak çok zor. O kadar uzaklığı laboratuar ortamında yaratamazsınız, ışık hızına kolay erişemezsiniz. Ama insanoğlunun bitmez merakı, bilme isteği devam edecektir. Yakın ya da çok çok uzak bir gelecekte evrenin ne olduğunu anlayacaktır.
Bu kitap, tam yüzyıl önce evren konusundaki algılarımızı tümüyle değiştiren ve fizikte yüzyılın en büyük buluşu sayılan Albert Einstein’ın Görelilik Kuramı’nı herkesin anlayacağı bir üslupla anlatıyor.
Size en iyi deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezler, sunmuş olduğumuz hizmetlerin size özel ve tercihlerinize göre kişiselleştirilmiş içerikler olarak sunulmasına imkan tanır. Çerez Politika'mızı inceleyerek çerezler hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
