Aşka inanan ve beklemekten vazgeçmeyen tüm sevgililere! Bir kadın ve adamın büyülü aşk masalı! Aldanan mı daha çok acı çeker, yoksa aldatılan mı? Aldatmanın cezası müebbet midir, hafifletici sebepler göz önüne alınabilir mi? Bir adam niye aldatır, bir kadın niye aldanır? Peki her şeye rağmen sevgi galip gelirse... Günümüzde ilişkilerin en büyük yarası, isimsiz bir kadın ve adamın büyülü aşk masalı ile karşımıza çıkıyor... Kadın: “Sen bir yerlere gitme sevgili, hep hatıralar sandığımın en nadide parçası olarak kal! Eskiyi severim ben, ne varsa onda vardır... Solmuş, parçalanmış ve işe yaramaz da olsa, yaşanmışlığın değeri öylesine siner ki eskiye, insan kıyamaz eskiyi atıp yerine yenisini benimsemeye... Eski sevgili, eskimiyorsun içimde...“ Adam: “Beni çağırdığını fısıldıyor içimde güzel bir ses... Bir an bile gözlerinde o anlamı hissedemezsem, bir an bile düşünmeden, senden geri dönerim... Bunu anlatamadım başka kimseye, anlatmam gerekene anlatmaya geliyorum... işgale değil, kendi topraklarımı almaya geliyorum... Bu arada, gelirken bütün aşklara uğramış ve anlamış olarak geliyorum... Bir erkek konuşmayı değil ama yaşamayı tamamlamış olmalı kadınım...“ Hâlâ aşka inanan ve beklemekten vazgeçmeyenler, hikâyenin büyüsünden uzun süre sıvalamayacak...
Size en iyi deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezler, sunmuş olduğumuz hizmetlerin size özel ve tercihlerinize göre kişiselleştirilmiş içerikler olarak sunulmasına imkan tanır. Çerez Politika'mızı inceleyerek çerezler hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
