Kitap Hakkında

“21. yüzyılda insanlık boğazlandı ve dünya bunu canlı canlı izliyor. Şimdi kıştır. Havalar soğuktur. Kıyafet yok. Soba yok. Biz çocuklarımızı düşünüyoruz. Asıl ‘Büyük Şey’ yaşandı geçti. Yaşadıklarını anlatmıyorlar. Asıl ‘Büyük Şey’i söylemiyorlar. Ben açlıktan ölmem.

Ben soğuktan da ölmem. Kampta şuyumuz yok, buyumuz yok diyenler de haklı, biliyorum. Çünkü çocukları var. Çocukları aç. Ama unutma ve unutturma! Asıl ‘Büyük Şey’ arkada kaldı.”

IŞİD’in katliamlarından kaçarak Şengal Dağı’na sığınan Ezidiler, dünya kamuoyunun gündemine, gönderilen yardım helikopterlerine “tutunmaya” çalışan insanlar olarak girdiler. Tutunmaya çalıştıkları aslında helikopterler değil yaşamın kendisiydi; kimilerinin satranç tahtası olarak kimilerinin ise bataklık olarak tarif ettiği bir coğrafyadan umuda yolculuğun sarsıcı bir portresiydi basında çıkan bu kareler...

Ama o kadarla kaldı. IŞİD, Suriye, Rusya ve ABD denklemine kilitlenen Ortadoğu’nun makro gündeminde ufak bir detay olarak görülen Ezidilerin kimseye anlatamadığı “Büyük Şey” neydi? 73. Ferman olarak nitelendirdikleri ve kaybettikleri eşleri, dostları, çocukları ve sevdikleriyle sınırlı olmayan bu muazzam felaketin boyutları nelerdi?

Nurcan Baysal “Büyük Şey”i, 73. Ferman’ı steril bir tarafsızlıkla aktarmıyor, Ezidilere tercüman olmakla da yetinmiyor. Ezidilerin kalbi Laleş’e yolculuk ederek, onların içinden ve onlarla birlikte konuşuyor,anlatıyor. Ortadoğu uzmanlarının insanlığımızdan eksilten, “büyük resmi” görmeyi salık veren tutumlarına inat, sessiz kalınmaması gereken bir katliam için tükenmez bir sebatla çağrıda bulunuyor.

Devamını oku

Ürün Özellikleri

  • Kitap Özellikleri
  • Sayfa sayısı
    278
  • Ağırlık
    278
  • Boyutlar
    14 x 20
  • Cilt Tipi
    Ciltsiz
  • Kağıt Cinsi
    2. Hamur
  • Yayınlandığı Konum
  • Cep Boy
    Hayır
  • Yayınlanma Tarihi
    3 / 2024
  • Yayınlanma Sayısı
    5
  • Barkod
    9789750518751
      Babil.com
      Tarayıcı ile devam et veya Uygulamada Aç