Felsefe, insanlığın vücuda getirdiği en muazzam literatüre sahip alanlardan biri. Binlerce yıllık heyecan verici bir hikâye, yaşama anlam verme, insanın neliğini kavrama gayreti. Böylesi devasa bir alana girmek heyecan verici olduğu kadar ürkütücü de bir tercih. Peter Gibson, Felsefenin Kısa Tarihi’yle meraklı fakat nasıl başlayacağını bilemeyen okur için samimi bir yardım eli uzatıyor. Felsefenin Antik Çağ’dan günümüze dek gelirken geçirdiği dönüşümleri, aştığı eşikleri, yarattığı değişimleri keyif veren, yalın bir üslupla kaleme alıyor. Bu kadar kadim bir alanın tarihini özetlemek, pek çok şeyi dışarıda bırakmak anlamına gelse de Gibson, gösterdiği özenle okurunun dikkatini en önemli noktalara çekmesini biliyor. Felsefenin Kısa Tarihi, yaşamın büyük düşünürlerce nasıl yorumlandığını merak edenlere olduğu kadar, insan zihninin geçirdiği değişimleri görmek isteyenlere de hitap eden dikkate edeğer bir çalışma.