Hitler ve Nazi Almanya’sının Amerikan-İngiliz hafızasındaki derin izlerinin sezildiği romanda, okurunu duygulardan yaratılmış bir dünyada gezdiriyor Ishiguro. İngiltere tarafından Hitler’e verilen politik kredinin yıkıcı pişmanlığı, baş uşak Stevens’ın hizmet ettiği evdeki büyük toplantı ve partilerin ana gündemidir. Fakat romanın asıl eksenini, ömrünü uşaklığa ve uşaklığın büyük bir onurla, yüksek bir iştahla yapılması gereğine adayan Stevens’ın dile gelmeyen pişmanlığı oluşturur. Öyle acı ve derin bir pişmanlıktır ki bu, Stevens duygularından inatla kaçtıkça bu ağır yük okurun omuzlarına yüklenir.