Zeze, bizi hayal gücüyle büyüleyen, içimizi samimiyetiyle ısıtan, hikâyesiyle yüreğimizi burkan roman kahramanımız, ilk arkadaşlarımızdan biri belki de. Jose Mauro de Vasconcelos, Güneşi Uyandıralım’da devam ettiriyor onun hikâyesini. Biraz daha büyümüş bir hâlde görüyoruz onu, evlatlık verildiği evde eskisi gibi dur durak bilmiyor Zeze. Hayal gücünün genişliğine şaşırmaya devam ediyoruz yine; onunla sevinip üzülmeye, yaşamın hırçın rüzgârında ayakta kalabilsin diye umut etmeye devam ediyoruz. Güneşi Uyandıralım yalnızca hikâyesiyle değil, Vasconcelos’un okurunun kalbine işlediği cümleleriyle de uzun süre akıllardan çıkmayacak etkileyici bir eser.