Televizyonda, gazetede, sosyal medyada gördüğümüz yahut kulağımıza gelen hemen her habere, duyuma, bilgiye dair şüpheyle yaklaşmak 21. yüzyıla ait insan için günlük hayatın sıradan bir pratiği artık. Gerçeği etraflıca örten bu kuşkudan perde, örtülen hakikatlerle, çarpıtılan ifadelerle her geçen gün daha da büyüyor. Ralph Keyes, bu yalan ikliminin kuvvetli sirayetine ilk dikkat çeken isimlerden biri; Hakikat Sonrası Çağ’da merkezinde Amerikan kültürü olsa da artık evrensel bir hâl alan yalancılığın politikacısından mahalle esnafına dek toplumun her düzeyinde bilinçli bir tavra dönüştüğünü çarpıcı bir biçimde anlatıyor. Önceleri ayıplanacak davranışların başında gelen yalancılığı tarihsel bir bağlama oturtarak incelerken, bunun ustalık isteyen bir huya dönüştüğünü vurgulayarak insanlığın değişen hakikat anlayışını da gözler önüne seriyor.