Kuşkusuz 20. yüzyılın başında hiç kimse on yıllar içinde yaşanacak olan savaşları, insanlığın yaratacağı felaketlerin korkunç boyutlarını tahmin edemezdi. I. Dünya Savaşı’ndan hemen önce, 1910 yılında yayımlanan Howards End, her şey gibi edebiyat dünyasının da en keskin virajlarından birini alacağı bir dünya savaşı öncesi, İngiltere özelinde Wilcox, Bast ve Schlegel aileleriyle Avrupa’nın sosyolojik yapısını sunuyor bizlere. 20. yüzyıl İngiliz edebiyatının en önemli yazarlarından Edward Morgan Forster’ın, hikâyesinin merkezinde yer alan Howards End malikânesiyle ilişkili üç ailenin üyeleri özelinde bireysel ve kolektif yaşamın tecrübesini anlattığı, insan ve toplumun evrensel gerilimlerini incelikle işlediği bu eseri, bir toplumun siyasal, kültürel, felsefi, sosyolojik ve bir o kadar da şiirsel bir anlatısı.