Keşke, üzerinde çok düşünmeden cömertçe kullandığımız kelimelerden biri. Arkasında yolunda gitmemiş şeylerin hayal kırıklıklarını, pişmanlıkları saklıyor. Geçmişe dönmek, yaşanmamış mutlulukların sevincine varmak arzumuzun kuvvetli bir tezahürü aynı zamanda. Uspenski, bu durumun edebiyattaki iz düşümünün ilklerinden birine imza atıyor İvan Osokin’in Tuhaf Hayatı’nda; geçmişe giderse her şeyin çok daha farklı olabileceğine inanan kahramanına istediğini veriyor. Bu her açıdan masum fakat güçlü istek, zamanın kendinden bir an bile ödün vermeyen acımasız işleyişiyle tekrar tekrar karşılaşıyor roman boyunca. İvan Osokin’in Tuhaf Hayatı, insanın gerçek karşısındaki acziyetini ortaya koyan, okuruna hayattaki etkinliğini sorgulatan, insanın mucizeler bekleyen safdil yaratılışına vurgu yapan klasikleşmiş bir eser.