Yüzlerce yıllık bir el yazmasını yahut tarihe geçmiş bir kitabın ilk baskısını -mesela Don Quijote’nin- elinizde tuttuğunuzu düşünün. Bir kitapsever için bu anın heyecanını tarif etmek hiç kolay değil. Çünkü iyi okur eşyanın hafızası olduğunu bilir; elinde tuttuğu baştan ayağa bir hikâyedir. Erik Orsenna da kâğıdın hikâyesini anlatıyor bize, onun insanlığın hafızasına nasıl ortak olduğundan bahsediyor. Bunu yaparken kupkuru bir tarih anlatısına maruz bırakmıyor okurunu, kâğıdın izinde bir dünya turuna çıkarıyor. Kâğıt, dolayısıyla kitap için minnetle çıkılmış bir geçmiş zaman yolculuğu Kâğıt Yolunda.