1870’in Temmuz ayında, III. Napolyon’un ordusuyla Prusya kralı I. Wilhelm’in birlikleri yaklaşık bir yıl süren ve Fransızların ezici yenilgisiyle sonuçlanan kanlı bir savaşa girdi. Savaşın sürüklediği ekonomik ve ruhsal bunalım, bombalarla dövülen Paris halkını tarihe geçen bir isyana sürükledi. Şehri savunmak için silahlanan halk, Fransız hükümetine karşı bayrak açtı ve Marx’tan Mao’ya sayısız insana ilham veren yeni bir yönetim şeklini hayata geçirdi: Paris Komünü. Komün, iki ay boyunca yaşayabilmişse de giriştikleri eşitlikçi yeniliklerle, laikliğe gösterdikleri ihtimamla hafızalarda proletaryanın iktidarı olarak yer etti. Raphael Meyssan, Komünün Lanetlileri’nde bu iktidarın paydaşlarından Vicotrine Brocher’in tanıklığıyla komünün hırslı üyelerinden Gilbert Lavalette’in peşine düşüyor. Zamanın ruhuna dönemin resimleriyle ulaşmaya çalışıyor Meyssan, Paris halkının haklı mücadelesine, öfkesine, inancına bir romancı ustalığıyla erişiyor. Komünün Lanetlileri, tarihin en ümitvar iktidar girişimlerinden birine, onun kederli sonuna ve 19. yüzyılın Paris’ine yapılan büyüleyici bir yolculuk.