Tarih, I. Dünya Savaşı’ndan sonraki kırılmayı, ikincisine çıkan o korkunç yolu bütün çıplaklığıyla ortaya koymayı amaç edinse de edebiyat kadar çarpıcı bir gerçeklik inşa edebilmiş sayılmaz. Küçük Adam Ne Oldu Sana? bu cüretkâr iddiayı ispat edebilecek kuvvette bir eser. Alman edebiyatının en güçlü isimlerinden biri olan Hans Fallada, Nazizm kâbusunun çökmeye başladığı yılların Almanya’sında derin yoksulluğun pençesinde kıvranan, umutları bir bir söndüren işsizliğin ahlaki çözülmeyi de beraberinde getirerek bunalımını artırdığı halkın insan kalabilmek için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Fallada, inşa ettiği aşılması güç gerçeklikle 1930’lar Almanyasını okurunun avuçlarına bırakıveriyor; sıradan olanın da büyüleyici bir hikâyeye sahip olabileceğini gösteriyor maharetle. Küçük Adam Ne Oldu Sana? hacmiyle okurlarına uzun bir yolculuk vadediyor gibi görünse de soluksuz okunarak bir çırpıda bitiveren eşsiz bir eser.