Kitap Hakkında
Edebiyat ve küreselleşme kavramlarının bir arada kullanılması, başta yadırgatıcı gelebilir. Edebiyat gibi varlığını dile, yani ulusal olana borçlu bir sanatın ulusalı aşmayı hedefleyen küreselleşmeyle yolunun kesişmesi mümkün müdür? Ulusu inşa eden dil ve dolayısıyla edebiyat, artık ulusu aşma çabalarına mı hizmet etmektedir? Bauman’ın tabiriyle küreselleşmenin günahlarıyla ve sevaplarıyla “dünyanın inatçı alın yazısına” dönüştüğü son dönemlerde, bu tür sorular daha fazla sorulmaya başlandı. Çünkü adı küresel edebiyatla anılan bir edebiyatçı profili oluştu. Nitekim Nobel başta olmak üzere prestijli pek çok ödülü kazananlar listesinde onların ismi başlarda sayılıyor. Bugünlerde, çoğu ABD, İngiltere, Kanada, Almanya, Fransa gibi Batı kapitalizminin merkezi ülkelerinde yaşıyor, başta İngilizce olmak üzere Batı dillerinde yazıyor, kendi ana dilinde yazanlar ise eserlerini beş altı dile çevirtip aynı anda yayımlatıyor. Böylece küresel edebiyat ekosisteminin ayrılmaz bir parçası oluyor, bu isimler. Küresel edebiyatçılar kataloğunda; Orhan Pamuk, Haruki Murakami, Kazuo Ishiguro, Roberto Bolano, Elif Şafak, Chimamanda Ngozi Adichie, Abdulrazak Gurnah, Salman Rüşdi, Amin Maalouf, Dan Brown, Mohsin Hamid, Margaret Atwood, Elena Ferrante, Khaled Hosseini, Nedim Gürsel, Amir Ahmadi Arian ve Marjan Kamali akla ilk gelenler. Son tahlilde bu edebiyatçıların etrafında elbette okurun, metnin, yayıncının da desteğiyle nur topu gibi bir tür/akım/janr/eğilim doğuyor: Küresel Edebiyat! kapamıştır.
Ürün Özellikleri