Kitap Hakkında
Çocuklar için yaşam, onlar için dünya ve mahalle, ev ve aile, anne ve baba, arkadaşlar Tanrı’ya ihtiyaç duymalarına gerek kalmayacak kadar hem güzel hem de kolaydır. Onlar için Tanrı sevgisidir. Ya benim için diye sordu kendi kendine, sıvaları dökülmüş duvarın dibinde çiçek diplerindeki ayrık otlarını temizlemeye karar verdiğinde.... Kuru otların içinde rüzgarla sevişen gelinciklere, zeytin sırıklarının yaslandığı erik dalının evin çatısına doğru uzanan ellerine baktı.Sarı sıcak bir türküyle toprak kokusuyla gelirdi sevgi dedikleri şeyler: Güneş bana küsmezdi bu zamanlar. Çıplaktı hayat tıpkı çocuklar gibi. Tarlalarda kalırdı düşlerimiz de kimseler alır diye korkumuz olmazdı. Annem; "En güzeli ekmeğini kazanmak derdidir, sevda derdidir, yaşamak derdidir." derdi. Bir de yağmurların altında kalan ağaç şikayetini kime söyler; derdi. 1990’nın temmuzunda yedi yaşımda kamyonların zencefil taşımadığını öğrendim. Sevmek fiilini öğrenmeye ise hala devam ediyordum. Çamaşır kuruttuğumuz iplerin yalnızlığını hala duyuyorum. Ve büyükler için yaşamak, ara sıra Tanrı’yı hatırlamaktır. Günah kırmızısı bir dal fesleğene benzer kadınlar Tanrı’nın katında ama üretken ama sabırlı ama anlamlı ve hünerli...
Devamını oku
Devamını gizle