Kitap Hakkında
Bir büyücü edasıyla dili eğip büken, bozup yeniden kuran Doğan Yarıcı'dan çocukluk ve ölüm arasında gidip gelen bir sarkaç: O Boşluk.Dostluk üzerine unutulmayacak bir ağıt, benzersiz bir aşk varoluş, yok oluş, saplantı,kaçma, derinleşme ve uçma güncesi. Anlama ve anlamlandırma denemesi.Doğan Yarıcı bildik biçimlerin dışında, etkileyici ve zorlu bir roman ya da bir şiir metinle edebiyatseverlerin karşısında..."Gölge gibi kara, kayrak gibi, gece gibi, bulut gibi, yağmur gibi kara, hayatımda gördüğüm en acayip, en tapınası kara. Ürkünçlüğün sınırında, bir adım daha atsam kaybolacağım karanlığında. Ürpertici ama ayartıcı da.İşte böyle bir sınırda. Kaldım öyle karşısında. Çok uzun geldi, fotoğraflarım yırtılmıştı duvarlardan, misketlerim ütülmüştü, telden arabam yürütülmüştü, kağıtlar var artizler yoktu. Azrail miydi, bir peri mi, neydi gittim ona. Sen ölürken ben aşık oluyorum Uşu!"Sen ölürken ben nasıl aşık olabiliyorum!"
Devamını oku
Devamını gizle