Kitap Hakkında
"‘Beni anlayacağını,’ diyordu.Anlamak... Kim anlayacaktı? Ben mi? Ben!Evet, anlıyordum, burada geçen her bir günümde, her bir saatimde, tahammülsüz bir acının, ona kadar uzanan yansımasının verdiği sıkıntıları. İçimi bir boşluk, bir hiçlik kaplıyordu. Hiç hareket etmeden, duymadan, görmeden, göz kırpmadan, nefes almadan bir buz kalıbı gibi olmak istiyordum. Yaşam sanki ne benle, ne bensiz var olmuş; o benden, ben ondan habersiz; çiçekler kokusuz, rüzgârlar esintisiz, ateşler alevsiz kalmıştı. Düşünce düşüncesizlikle, akıl akılsızlıkla, duygu duygusuzlukla, renkler renksizlikle, müzik sessizlikle dans ediyordu kafamda."Ticari işlerinin ehil olmayan kimselerce bozguna uğratıldığı bir iş yaşamı sonucu dört duvarlar arasına hapsedilmişti. Hayatı boyunca ne namussuzluğa yeltenmiş ne de insanların hakkına saldırmıştı ama işte şimdi hapishanede birbirinden farklı ‘adi suçlu’larla birlikte yaşamak zorundaydı. Kendi dünyasından ters bir yaşamda yapayalnız kalmıştı, tanıdığı tüm kokular yok olmuş,tanıdığı siluetler görünmezleşmişti. Kendi olarak var olmak hapishanede çok daha zordu, bekledi, gözlemledi, sabrı köreldi ki bir gün yeniden gün ışığına çıktı. Yaşamı yeniden var etti. Arlısoy’un bu ilk romanı hem hukuku sorgulamanıza hem birbirinden farklı insan karakterlerini gözlemlemenizi ve düşünmenizi sağlayacak.
Devamını oku
Devamını gizle