Kitap Hakkında
Yaygın düşüncenin aksine, Türkiye tiyatrosunu miladı Muhsin Ertuğrul’la değil Ermeni asıllı Güllü Agop’un kurduğu “Osmanlı Tiyatrosu“yla başlamıştır. Bu incelemeden çıkacak birtakım sonuçlar yalnız kendi çağı için değil, günümüz tiyatrosu ve kültür ortamı içni de geçerli ve önemlidir. Bu sonuçlar kısaca şöyle özetlenebilir:
Gülü Agop 150 yıl önce Batı tiyatrosu örneğinde bir tiyatro kurarken ne seyirci, ne yazar, ne de tiyatro sanatçıları vardı. “Osmanlı Tiyatrosu“ kısa zamanda bunların hepsini sağlamıştır. Hiç tiyatro görmemiş halkı tiyatroya ısındırmak, önyargıları kırmak, Müslüman kadın oyuncu ve seyirci sorunlarına çözüm getirmek Güllü Agop’un “Osmanlı Tiyatrosu“ ile gerçekleştirdiği en önemli katkıdır. Oyun yazarlarının tiyatro sanatçılarıyla birlikte çalışmalarına olanak sağlamıştır. Böylece, tiyatrocu eylemi ile edebiyatçı eylemi güç birliği yapmıştır (Günümüzde öyle mi? Yazarlar oyunlarını evlerinde yazıp tiyatroya verdikten sonra yalnız gösteriminde görürler!). Bu kadar kısa sürede her bakımdan iyi örgütlenmiş yerleşik bir repertuar tiyatrosunun kuruluşuna dünya tiyatro tarihinin hiçbir döneminde rastlanmamıştır.
“Osmanlı Tiyatrosu“nda günümüz tiyatrosuna ışık tutabilecek en önemli ders, oyuncular içindir. Osmanlı Tiyatrosu’nun sanatçıları tam anlamıyla profesyoneldi; kendilerini yalnızca sanatlarına adamışlardı. Günümüzün tiyatrocuları tiyatromuzun gelişimi için alt yapıyı canlarını dişlerine takarak büyük bir özveriyle hazırlayan bu öncülerin varlığını unutmasınlar. Bu onlara kaynak güç olacaktır.
Ürün Özellikleri