Şahmaran ile Lokman Hekim’in Hikayesi

Babil’in Yorumu

Bir yanda insan başlı yılan vücutlu ve asla yaşlanmayan Şahmaran, diğer yanda ölümsüzlük iksirini bulmasına rağmen talihsiz şekilde kaybeden Lokman Hekim... Bu iki efsanevi yaratık aynı masalın içine girerse neler olur? Ünlü yazar İnan Çetin’in kaleminden çıkıp kendine has çizim tarzıyla yüzlerce kitaba can vermiş Mustafa Delioğlu’nun çizimleriyle buluşan bu masal akıcı anlatımıyla okurların elinden bırakamayacağı cinsten.

Aydınlık Dünya’dan İfrit’in Dünyası’na Lokman oğlu Zarif’in yolculuğu...

Şahmaran ile Lokman Hekim’in Hikayesi, masalı yeniden kaleme alan İnan Çetin’den merak, korku, ihanet, aşk, sadakat üzerinden insan ruhuna bir dokunuş. Bu dokunuşta yazar, babaya da oğula da aynı yolu teptirerek, insanın ruhun karanlık, bilinmez yanına olan düşkünlüğünü de neredeyse bir kader olarak ele alıyor...

Hikayeye Mustafa Delioğlu’nun resimleri eşlik ediyor. “Mademki çok istiyorsun, doğu yönünde, dört yanı kuyularla çevrili bir kule vardır. Bu kuleye gitmek için kıldan bir köprüden geçmek zorundasın. Bunu da ancak bir yılanın sırtındayken yapabilirsin. Seni bir yılanımla birlikte oraya göndereyim. Git, kulenin tepesine çık.

Orada bekle. Bir zaman sonra, Simurg kuşu oradan geçecek. O kuşun kanatlarına tutun, sırtına binip git. O, seni Kadingirra’ya götürecektir. Ama dikkat et! Kuşun kanatlarına tutunamazsan, kuyulardan birinin içine düşer, en korkunç yaratıkların yaşadığı İfrit’in Dünyası’nda çıkarsın. Orası öyle bir dünyadır ki, bir dev, bir öğünde yüz insan, beş yüz yılan yiyebilir.”