Dünyanın bütün devingen hâline rağmen, kendinden çok önce yerleşmiş değer yargılarının, feshi düşünülemez toplumsal sözleşmelerin içine doğuyor insan. Joanne Greenberg, bu sözleşmelerin hemen hiçbiriyle uzlaşamayan genç bir kızın hikâyesinden bahsediyor Sana Gül Bahçesi Vadetmedim’de. Ona sunulan dünyanın çeperlerinde tükenecek bir ömrü reddeden Deborah’ın yalnızca kendisine ait bir gerçekliğin uğrunda umutla perçinlenen mücadelesini anlatıyor. Kendi hikâyesini Deborah’ın şahsında toplayan Greenberg, bir akıl hastanesinin soğuk koridorları içerisinde sevginin yapıcı gücüne ve toplumsal olarak inşa edilen normlara dair düşünmeye zorluyor okurunu.