Kitap Hakkında
“Kadın Emeği ve Kadın Mücadelesi” dosya konulu yeni sayımızla sizinle birlikteyiz. 11 ilde meydana gelen ve hepimizi derinden etkileyen deprem nedeniyle dergimizi iki ay gecikmeli çıkardık. Depremden etkilenen insanlarımızın acısını ve üzüntüsünü paylaşıyoruz. Yaralarımızı hep birlikte saracağımıza inanıyoruz.
“Kadın Emeği ve Kadın Mücadelesi” başlığını seçmemizin iki nedeni var. Birincisi mücadeleye öncülük eden 8 Mart direniş ruhu. İkincisi ise emeği merkeze alan mücadele pratiğinin kadın mücadelesinin karakterine bürünmüş ve bürünüyor olmasıdır.
Kadınlar çoğunlukla güvencesiz ve geçici işlerde, esnek koşullarda çalıştırılıyorlar. Aynı işi yapmalarına rağmen erkeklerden daha düşük ücretler alıyor, yönetim kademelerinde yer alamıyorlar. Bakım yükünün tamamını üstlenmek zorunda kalıyorlar. Kriz zamanlarında işten çıkarılıyor, evde ücretsiz çalışmaya mahkûm ediliyorlar. Bütün bunlar kadının ikincilleşmesine, emeğinin görünmez kılınmasına sebep oluyor. Ama kadınlar bunun kaderleri olmadığını biliyor ve bu sömürüye teslim olmuyorlar. Bugün dünyanın birçok yerinde kadınlar ayakta. Şili’de, Venezuela’da, Latin Amerika’da feminist mücadeleler devam ediyor. Üstelik toplumsal hareketler içerisinde de çoğunluğu kadınlar oluşturuyor. Birleşerek kazanılacağını söyleyen kadınlar patriarkaya karşı direniyorlar. Direnişlerini üreterek çoğaltıyorlar. Erkek egemen sistemi mücadele tarihleriyle alt üst ediyorlar. Kadınlar emekleri, bedenleri ve kimlikleri için mücadele ediyorlar. Çok değerli ve önemli olan bu direniş tarihi çeşitlenerek, gelişerek ilerliyor. Feminist mücadele güncelliğini kadınlara uygulanan her türlü baskı ve sömürüden alıyor ve elbette ki eylem pratiklerinden. Polonya da saatlerin durdurulması, Me too hareketi, Rojava pratiği, Farplas eylemi ve daha niceleri…
Biz de bu sayımızda “Kadın Emeği ve Kadın Mücadelesi” başlığıyla bu konuyu inceledik…
Ürün Özellikleri