Babil’in Yorumu

Ahmet Rasim, çok yönlü bir yazar olmasının yanında dönemine not düşen önemli bir gazeteci. Şehir Mektupları, doğup büyüdüğü İstanbul'u her yönüyle anlattığı, kültür, sanat ve insan merkezli mektuplardan oluşuyor. İlk kez Malumat Gazetesi'nde yayınlanan yazılar, büyük ilgi görmüş. Nurullah Ataç'ın nitelemesiyle "kıvrak, zeki, hisli, titrek, candan bir üslûp"la kaleme alınan mektuplar hem mizahi hem de eleştirel dokunuşlar içeriyor. Osmanlı'nın son dönem yazarlarından olan Ahmet Rasim, şaşırtıcı gözlem yeteneğini mektuplarıyla konuşturup, okuru İstanbul'un muhitlerinde adeta bir geziye çıkarıyor.

Kitap Hakkında

“Direktöre haber verin, ben artık şehir mektupçuluğundan istifa edeceğim, çünkü uğradığım şeylere tahammül edecek takatim kalmadı. Rumeli şimendiferlerinden aleyhimizde yazdın diye bilet vermiyorlar. Anadolu kumpanyası inşa edeceği rıhtımdan herkesi meccanen geçirecek benden resim alacakmış. Karşı tramvaycıları beni görür görmez ‘dolmuştur’ levhasını asıyor, Tünel kabul etmiyor, Köprü memurları dik dik bakıyorlar. Şirket-i Hayriye vapurlarında yanılıp da bir kahve içsem ziyade para alıyorlar. Osmanlı Tiyatrosu bedava loca vermiyor. Sarraf icraya müracaatla paraları tahsil edeceğim diye korkutuyor. Bakkal fitili almış, beni arıyor. Kasap pusula elde sokak sokak ardımda geziyor. Sucu bulsa bir yudum suda boğacak. Ekmekçi tayını kesti. Sembolistler selam vermiyorlar. Şairler somurtmuş hicviye yapıyorlar. Nâsirler çalakalem tezyifle meşgul. Kafe Komers’de ticaret edemedik bahanesiyle haraç vermiyorlar, Tokatlıyan’da dayak havfıyla oturamıyorum. Baba Yaver elimdeki ekmeği kapıp bir lokmada göçürüyor. Gazete muharrirleri ‘direktörlerle aramızı bozdun yanımıza gelme herif!’ diye sitemler ediyorlar. Muhabirler kulakta kurşunkalem, cepte kâğıt ufacıcık şaşalasam yazacaklar. Bütün direktörler ittifak etmişler mutbaadan çıkarsam almayacaklar. Sürücüler düşeyim de bir tarafım kırılsın fikr-i ihanetkaranesiyle nerede huysuz hayvan varsa onu çekiyor. Terkos borucuları ıslatıyor. Belediye tanzifat memurları tozları üstüme süpürüyor. Kitapçılar yazılarımı almıyorlar. Dostlarım gece yatısına çağırmıyor. Tramvay vardacıları görür görmez ‘yuf!’ borusunu çalıyorlar. Sokak köpekleri saldırıyor. Sırık hamalları herkese ‘varda!’ diyorlar, bana demiyorlar. Külhanbeyleri yolda rastgelince mâni okuyorlar. Alınsam marizleyecekler! Kebapçılar keçi eti sürüyorlar. Galatasarayı hamamında üstümü iyice örtmüyorlar. Gambrinoz’da bayat bira veriyorlar. Ahibbadan bazıları meyhanelerde zemmediyorlar. Şehir mektubu yazacağım diye sürüm sürüm sürünüyorum, insaf edin ben bu kadar şeye nasıl tahammül edeyim? Etim ne, budum ne? Yok efendim yok ben artık şehir mektupçuluğu edemeyeceğim. Direktöre haber verin. Bir hafta daha yazarım. Artık daha yazmam.”

Devamını oku

Ürün Özellikleri

  • Kitap Özellikleri
  • Sayfa sayısı
    648
  • Yayınlanma Sayısı
    2
  • Ağırlık
    648
  • Boyutlar
    14 x 20
  • Cilt Tipi
    Ciltsiz
  • Kağıt Cinsi
    2. Hamur
  • Yayınlandığı Konum
  • Cep Boy
    Hayır
  • Yayınlanma Tarihi
    11 / 2018
  • Barkod
    9789753299282
      Babil.com
      Tarayıcı ile devam et veya Uygulamada Aç