Kitap Hakkında

Setin İçindeki Kitaplar

Hırçın Kız

“Huysuz bir kadın suyu bulanmış çeşmeye benzer. Kararmış, çamurlanmış, hastalanmış ve uzaklaşmıştır iştah uyandırmaktan. İnsan susuzluktan perişan olsa bile, içemez o çamurlu sudan” diyor üstat Shakespeare, kahramanı Katharina’nın ağzından. Shakespeare sahnelenmek üzere özgün bir hikâye hiç uydurmamış desek yeridir. Başına buyruk bir kadının yola getirilmesini sahneye taşımak için 14. yüzyılda İspanya’da Kastil diliyle yazılmış olan “pek özgür kişilikli, çok ateşli bir tabiatı olan bir kadınla evlenen genç bir adam” hakkında bir hikâyeden yararlandığı söylenir. Londra’da ilk kez 1593’te sahnelendiği tahmin edilen Taming of the Shrew (Huysuz Kadının Evcilleştirilmesi) Türkçeye ilk kez ancak 1934’de çevrilebilmiş. Yani 400 yaşını aşmış bu yapıtla tanışıklığımız sadece 80 yıllık... Yapıtı dünya çapında üne kavuşturan birçok uyarlama yapıldı. En iyi bilineni müziğini Cole Porter’ın yaptığı 1948 tarihli Kiss me Kate müzikaliydi.

Yalnızca sahnelerde değil, 1912’den başlayarak beyaz perdede, 1939’dan başlayarak TV ekranlarında da boy gösterdi Hırçın Kız. Sayılamayacak kadar çok kez hem de. Ve işte o ünlü hikâye bu kitabın içinde… ZA.

Yetişkinlere Shakespeare

William Shakespeare sayısız kuşaklara hitap etmiş, oyunları bu gök kubbe altındaki tüm dillere çevrilmiş bir ozan. Ama acaba o ve eserleri hakkında ne kadar bilginiz var? Çoğumuz için Shakespeare biraz göz korkutucu ve (fısıldayarak söyleyebilirsiniz) azıcık da yorucu olabilir. Bazı oyunlarında uyukluyor musunuz? Olaylar kafanızı mı karıştırıyor? Merak etmeyin, bu konuda yalnız değilsiniz. O halde hakkında daha fazla bilgi edinmek, onunla daha çok yakınlaşmak, hatta çocuklarınızın ödevlerine yardımcı olmak için bu kitabı okumanız gerek. Kitapta araştırmacıları uğraştıran karmaşık sorunları da ele alıyoruz: Oyunlarını gerçekten o mu yazdı? Oyunları onun çağında nasıl oynanırdı? Sonelerindeki “Esmer Hanım,” “Sarışın Genç” kim olabilir? Üstelik yazdıklarının tarihi çerçevesi, özel yaşamı, çağdaşları ve etkileşimleri, dili ve şiirsel yeteneği, çok bilinen tiratları ve yapıtlarından ünlü alıntılar, icat ettiği deyişlerle sözcükler gibi ek bilgileri de cabası. Stratfordlu eldivencinin oğlu ve onun hayal gücümüz ve dilimiz üstündeki benzersiz etkileri sayesinde dünya çok daha zengin bir yer oldu ve umarız ki bu kitabı okuyup bitirdiğinizde siz de aynen bizim gibi büyük bir hayranlık ve coşku içinde kalacaksınız.

On İkinci Gece

“Ah, o dostlar! Yüzüme gülüyorlar, arkamdan neler söylüyorlar. Oysa düşmanlar... Küfürlerini yüzüme karşı sıralayıp, gözlerimin içine bakıp sövüyorlar bana. Düşmanımla kendimi tanıyorum, dostumla aldanıyorum.”

Evrensel gerçeklerin bilge ozanı Shakespeare soytarı Feste’ye bu sözleri söyletir On İkinci Gece’de. Shakespeare’in iki adı olan nadir oyunlarından biridir Twelfth Night ya da What You Will (Nasıl Arzu Ederseniz). Bilinen adının On İkinci Gece olmasının nedeni, İngiliz Kraliyet sahnelerinde Noel’in on ikinci gecesi oynanmak üzere yazılması. Birçok yanlış kurulmuş, yanlış giden aşk ilişkisinin anlatıldığı oyun, Noel şenliklerinin bu özel gününde olduğu gibi, her şeyin ters yüz olduğu, yanlışlık üstüne yanlışlık yaşandıktan sonra mutluluğun herkesin kapısını çaldığını anlatan, neşeli mi neşeli bir komedi. İnsan Malvolio’nun düştüğü tuzağa mı yansın, tuzaktaki perişan haline mi gülsün, aşk ilişkilerinin çetrefil gidişatına mı şaşsın, bilemez. Shakespeare’in karmaşık aşk ilişkilerini dile getirirken döktürdüğü yanık dizeler ise tam gülecekken hüzünlendirir insanı, aşk ölümle, kederle, hüzünle iç içe geçer, metni dinlerken ılık bir rüzgâra kapılır, savrulursunuz. Yaşamın ozanıdır Shakespeare, yaşamın aynasıdır On İkinci Gece.ZA

Kısasa Kısas

“Dünyada değişen bir şey yok. İyilik öylesine kızgın alevlerle karşılaşıyor ki, ancak her şey hepten çökerse dünya düzelecek gibi. Sadece yeni olan talep ediliyor; eskiyen her şey tehlikeye düşüyor. Herhangi bir şeyde sebat etmek cesaret ister oldu. Toplumların güvencesini sağlayan gerçekler zorla ayakta kalabiliyor; oysa dostlukları yerle bir eden bencillik almış başını gidiyor.”

İnanılır gibi değil ama Shakespeare’in Kısasa Kısas (Measure for Measure) oyununda geçen bu kehanet gibi sözleri 1603 ya da 1604’te yazdığı sanılıyor. Kısasa Kısas üstadın sorunlu oyunları arasında sayılır. Komedi midir, trajedi midir, tartışılır durur. Kimileri Rönesans dönemi yazarlarından Cintio’nun Hekatominti adlı yapıtından, kimileri de Wheatsone adındaki tiyatro yazarının Promos ve Casandra adlı oyunundan esinlenerek yazdığını ileri sürer. Gel gör ki, iki yazar da, yapıtları da tarihte iz bırakmazken Shakespeare’in oyunu sahneleri fethetmekle kalmamış, ünlü besteci Wagner’a da bir operası için ilham vermiş... İktidarın el değiştirmesiyle toplumdaki değerlerin, düzenin sarsılmasını, günümüzde de acısı çekilen baskıcı despotları anlatırken Shakespeare yalnızca yazarlık yeteneklerini değil, gözlem gücünü de sergiler. Adalet, yasalar, yönetimlerin haksızlıkları, ne takılırsa aklınıza... Hepsini görmüş, hepsini yazmış. ZA

Venedik Taciri

Shakespeare’in 16. yüzyıldaki Venedik ortamına yerleştirdiği bu demir leblebi gibi oyun paranın egemenliği altındaki insanın çırpınışlarını ön plana alır. Ama anlattığı tek şey bu değil. Ne olursa olsun bozulmayan dostluklar da anlatılır bu oyunda. Üstüne para gölgesi düşse de... Yazdığı her oyunda olduğu gibi burada da üstat Shakespeare insancıllığını ön plana çıkarır. Dünya edebiyatında benzersiz bir karakter olarak unutulmazlar arasına giren Yahudi tefeci Shylock alacağını tahsil etmek için bir insanı kesip etini almaya kalkınca öfkemize, Hıristiyan Venediklilerin itip kakması yüzünden mağdur haliyle merhametimize hedef olur. Oyunun anlattıkları bitmedi! Yaşadığı dönemin erkek egemen ama haşmetli bir kraliçe tarafından yönetilen toplumuna gönderme yapan Shakespeare seçtikleri erkekle evlenemeyen kadınların mutsuzluğunu, umarsızlığını da dile getirir. Trajediden komediye salınıp duran Venedik Taciri, mucizeleriyle, hileleriyle, sürprizleriyle zaman zaman dokunaklı olabilen bir şenliktir. ZA

Setin İçindeki Kitaplar

HIRÇIN KIZ

“Huysuz bir kadın suyu bulanmış çeşmeye benzer. Kararmış, çamurlanmış, hastalanmış ve uzaklaşmıştır iştah uyandırmaktan. İnsan susuzluktan perişan olsa bile, içemez o çamurlu sudan” diyor üstat Shakespeare, kahramanı Katharina’nın ağzından. Shakespeare sahnelenmek üzere özgün bir hikâye hiç uydurmamış desek yeridir. Başına buyruk bir kadının yola getirilmesini sahneye taşımak için 14. yüzyılda İspanya’da Kastil diliyle yazılmış olan “pek özgür kişilikli, çok ateşli bir tabiatı olan bir kadınla evlenen genç bir adam” hakkında bir hikâyeden yararlandığı söylenir. Londra’da ilk kez 1593’te sahnelendiği tahmin edilen Taming of the Shrew (Huysuz Kadının Evcilleştirilmesi) Türkçeye ilk kez ancak 1934’de çevrilebilmiş. Yani 400 yaşını aşmış bu yapıtla tanışıklığımız sadece 80 yıllık... Yapıtı dünya çapında üne kavuşturan birçok uyarlama yapıldı. En iyi bilineni müziğini Cole Porter’ın yaptığı 1948 tarihli Kiss me Kate müzikaliydi.

Yalnızca sahnelerde değil, 1912’den başlayarak beyaz perdede, 1939’dan başlayarak TV ekranlarında da boy gösterdi Hırçın Kız. Sayılamayacak kadar çok kez hem de. Ve işte o ünlü hikâye bu kitabın içinde… ZA.

YETİŞKİNLERE SHAKESPEARE

William Shakespeare sayısız kuşaklara hitap etmiş, oyunları bu gök kubbe altındaki tüm dillere çevrilmiş bir ozan. Ama acaba o ve eserleri hakkında ne kadar bilginiz var? Çoğumuz için Shakespeare biraz göz korkutucu ve (fısıldayarak söyleyebilirsiniz) azıcık da yorucu olabilir. Bazı oyunlarında uyukluyor musunuz? Olaylar kafanızı mı karıştırıyor? Merak etmeyin, bu konuda yalnız değilsiniz. O halde hakkında daha fazla bilgi edinmek, onunla daha çok yakınlaşmak, hatta çocuklarınızın ödevlerine yardımcı olmak için bu kitabı okumanız gerek. Kitapta araştırmacıları uğraştıran karmaşık sorunları da ele alıyoruz: Oyunlarını gerçekten o mu yazdı? Oyunları onun çağında nasıl oynanırdı? Sonelerindeki “Esmer Hanım,” “Sarışın Genç” kim olabilir? Üstelik yazdıklarının tarihi çerçevesi, özel yaşamı, çağdaşları ve etkileşimleri, dili ve şiirsel yeteneği, çok bilinen tiratları ve yapıtlarından ünlü alıntılar, icat ettiği deyişlerle sözcükler gibi ek bilgileri de cabası. Stratfordlu eldivencinin oğlu ve onun hayal gücümüz ve dilimiz üstündeki benzersiz etkileri sayesinde dünya çok daha zengin bir yer oldu ve umarız ki bu kitabı okuyup bitirdiğinizde siz de aynen bizim gibi büyük bir hayranlık ve coşku içinde kalacaksınız.

ON İKİNCİ GECE

“Ah, o dostlar! Yüzüme gülüyorlar, arkamdan neler söylüyorlar. Oysa düşmanlar... Küfürlerini yüzüme karşı sıralayıp, gözlerimin içine bakıp sövüyorlar bana. Düşmanımla kendimi tanıyorum, dostumla aldanıyorum.”

Evrensel gerçeklerin bilge ozanı Shakespeare soytarı Feste’ye bu sözleri söyletir On İkinci Gece’de. Shakespeare’in iki adı olan nadir oyunlarından biridir Twelfth Night ya da What You Will (Nasıl Arzu Ederseniz). Bilinen adının On İkinci Gece olmasının nedeni, İngiliz Kraliyet sahnelerinde Noel’in on ikinci gecesi oynanmak üzere yazılması. Birçok yanlış kurulmuş, yanlış giden aşk ilişkisinin anlatıldığı oyun, Noel şenliklerinin bu özel gününde olduğu gibi, her şeyin ters yüz olduğu, yanlışlık üstüne yanlışlık yaşandıktan sonra mutluluğun herkesin kapısını çaldığını anlatan, neşeli mi neşeli bir komedi. İnsan Malvolio’nun düştüğü tuzağa mı yansın, tuzaktaki perişan haline mi gülsün, aşk ilişkilerinin çetrefil gidişatına mı şaşsın, bilemez. Shakespeare’in karmaşık aşk ilişkilerini dile getirirken döktürdüğü yanık dizeler ise tam gülecekken hüzünlendirir insanı, aşk ölümle, kederle, hüzünle iç içe geçer, metni dinlerken ılık bir rüzgâra kapılır, savrulursunuz. Yaşamın ozanıdır Shakespeare, yaşamın aynasıdır On İkinci Gece.ZA

KISASA KISAS

“Dünyada değişen bir şey yok. İyilik öylesine kızgın alevlerle karşılaşıyor ki, ancak her şey hepten çökerse dünya düzelecek gibi. Sadece yeni olan talep ediliyor; eskiyen her şey tehlikeye düşüyor. Herhangi bir şeyde sebat etmek cesaret ister oldu. Toplumların güvencesini sağlayan gerçekler zorla ayakta kalabiliyor; oysa dostlukları yerle bir eden bencillik almış başını gidiyor.”

İnanılır gibi değil ama Shakespeare’in Kısasa Kısas (Measure for Measure) oyununda geçen bu kehanet gibi sözleri 1603 ya da 1604’te yazdığı sanılıyor. Kısasa Kısas üstadın sorunlu oyunları arasında sayılır. Komedi midir, trajedi midir, tartışılır durur. Kimileri Rönesans dönemi yazarlarından Cintio’nun Hekatominti adlı yapıtından, kimileri de Wheatsone adındaki tiyatro yazarının Promos ve Casandra adlı oyunundan esinlenerek yazdığını ileri sürer. Gel gör ki, iki yazar da, yapıtları da tarihte iz bırakmazken Shakespeare’in oyunu sahneleri fethetmekle kalmamış, ünlü besteci Wagner’a da bir operası için ilham vermiş... İktidarın el değiştirmesiyle toplumdaki değerlerin, düzenin sarsılmasını, günümüzde de acısı çekilen baskıcı despotları anlatırken Shakespeare yalnızca yazarlık yeteneklerini değil, gözlem gücünü de sergiler. Adalet, yasalar, yönetimlerin haksızlıkları, ne takılırsa aklınıza... Hepsini görmüş, hepsini yazmış. ZA

VENEDİK TACİRİ

Shakespeare’in 16. yüzyıldaki Venedik ortamına yerleştirdiği bu demir leblebi gibi oyun paranın egemenliği altındaki insanın çırpınışlarını ön plana alır. Ama anlattığı tek şey bu değil. Ne olursa olsun bozulmayan dostluklar da anlatılır bu oyunda. Üstüne para gölgesi düşse de... Yazdığı her oyunda olduğu gibi burada da üstat Shakespeare insancıllığını ön plana çıkarır. Dünya edebiyatında benzersiz bir karakter olarak unutulmazlar arasına giren Yahudi tefeci Shylock alacağını tahsil etmek için bir insanı kesip etini almaya kalkınca öfkemize, Hıristiyan Venediklilerin itip kakması yüzünden mağdur haliyle merhametimize hedef olur. Oyunun anlattıkları bitmedi! Yaşadığı dönemin erkek egemen ama haşmetli bir kraliçe tarafından yönetilen toplumuna gönderme yapan Shakespeare seçtikleri erkekle evlenemeyen kadınların mutsuzluğunu, umarsızlığını da dile getirir. Trajediden komediye salınıp duran Venedik Taciri, mucizeleriyle, hileleriyle, sürprizleriyle zaman zaman dokunaklı olabilen bir şenliktir. ZA

Devamını oku

Ürün Özellikleri

  • Kitap Özellikleri
  • Sayfa sayısı
    498
  • Yayınlanma Sayısı
    1
  • Ağırlık
    498
  • Boyutlar
    14 x 21
  • Cilt Tipi
    Ciltsiz
  • Kağıt Cinsi
    2. Hamur
  • Yayınlandığı Konum
  • Cep Boy
    Hayır
  • Yayınlanma Tarihi
    12 / 2018
  • Barkod
    2789788614699
      Babil.com
      Tarayıcı ile devam et veya Uygulamada Aç