Yola çıkmak, öteden beri davetkâr bir yana sahip. Yolcu olmak, kimliğin inşasında pay sahibi olan konfor alanından çıkmak, yeni olana açılmak, çileli olanı bile isteye seçmek demek bir bakıma. Bu sebeple kuvvetli bir metafor olarak sık sık kullanılıyor edebiyatta. Doğu felsefesinin, bilhassa Budizm’in albenisi karşısında büyülenen Herman Hesse de Siddhartha’da uzun bir yolculuğa çıkarıyor kahramanını. Hızını, işaret edilen hatalardan kaçınarak kurulmuş ikinci el bir hayat tecrübesinden ziyade, merakın cazibesine yenik düşülerek yapılan hatalardan doğan deneyimin kıymetli olduğu fikrinden alıyor Hesse. Anlamlı bir hayatın ancak düşe kalka yaşanabileceğine işaret ediyor, yolda olmanın önemine vurgu yaparak arayışın bitimsizliğine ikna ediyor okurunu. Siddharhta, dünya edebiyatının en görkemli yapıtlarından biri şüphesiz.