Kitap Hakkında
“… yoğun bir şekilde maruz kaldığı askerlerin dipçik darbeleri ve askeri aracın arkasına bağlanıp yerde sürüklenmek suretiyle Hazım’ın yüzü tanınmaz hale gelmişti. Buna rağmen operasyonu yöneten General Tahsin onu konuşturmaya çalışıyordu. Hazım, hayatının bu son dakikalarını yaşadığını ve olası akıbetinin farkındaydı. General Tahsin, onun Hazım olduğundan emindi. Fakat bunu onun ağzından duymak istiyordu. Hazım, hayatının bu kısacık anlarında, tarihe bir not düşmek istemişti. Generalin onun ağzından duymak istediği; ‘Evet, Hazım benim” bilgisi vermeyecekti. Zulüm, hakaret ve katliamların durmak bilmediği kaderi
Ürün Özellikleri