Yıl 1986... Aylardan Temmuz. Kavurucu bir Mekke güneşinin gecesinden saat üç suları... Harem-i Şerif’in en üst katından Kabe’ye bakıyorum. Gözlerin o Siyah Örtülü Ev’de odaklanmış. Etrafında dönen beyaz giysili insanlar... Onlarla birlikte dönüyor, dönüyorum... Sanki bir girdab içine çekiyor beni. Siyah’ın içinde eriyor, kayboluyor, yok oluyorum. Ayıldığında kendimi farklı bir mekanda buluyorum. Bir sütuna yaslanmış, bağdaş kurmuş oturuoyorum. Kavurucu sıcak yerini tatlı bir serinliğe bırakmış; yüzümde esinti hissediyorum. Başımı kaldırıyorum Yeşil Bir Kubbe... Tarifi imkansız bir koku eşliğinde bir huzur, bir sukunet ulaşıyor içime... Gözümü yummak ve sadece derin derin nefes almak istiyorum. Tüm hücrelerim nasiblensin istiyorum bu havadan. Galiba yeniden diriliyorum.
Size en iyi deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezler, sunmuş olduğumuz hizmetlerin size özel ve tercihlerinize göre kişiselleştirilmiş içerikler olarak sunulmasına imkan tanır. Çerez Politika'mızı inceleyerek çerezler hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
