Kitap Hakkında
Sanayi devriminden sonra artan üretim ve tüketimin sonucunda dünyada sosyal ve ekonomik ilişkiler değişime uğramış, çevresel kirlilik artmış ve iklim değişikliği ortaya çıkmıştır. Böylece 20. yüzyılda çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik kapsamında sürdürülebilir kalkınma kavramı tartışılmaya başlanmıştır.
Sürdürülebilir kalkınmanın hedefleri arasında yoksulluğun sonlandırılması, iklim değişikliğiyle mücadele, insan hakları ve sosyal hakların sağlanması, hukuk devletinin, şeffaf ve adil kurumların tesis edilmesi bulunmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma konusunda Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği düzeyinde birçok uluslararası belge kabul edilmiş ve bu belgelerde pek çok hukuki düzenleme önerilmiş ve uygulamaya konmuştur.
Sürdürülebilir kalkınma kapsamda ortaya çıkan kavramlardan biri de şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluğudur. Şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluğu kısaca, şirketlerin ticari faaliyetlerini çevresel ve sosyal meseleleri de hesaba katarak ve bunlara azami dikkat göstererek gerçekleştirmelerini ifade eder. Bu kavram kapsamında şirketlerin, insan haklarına ve çalışan haklarına saygı, çevrenin korunması, iklim değişikliğiyle mücadele, rüşvet ve yolsuzluktan kaçınma gibi yükümlülükleri bulunmaktadır. Bunların yerine getirilmesinde kullanılacak hukuki araçlardan bazıları ise durum tespiti yapma, finansal olmayan bilgilerin açıklanması ve sürdürülebilirlik raporlaması yayınlamadır. Bunun yanında şirketlerin amacı ve yöneticilerin sorumlulukları konusunda sürdürülebilirlik lehine değişimler de bulunmaktadır. Avrupa Birliği ve üye devletlerden olan Fransa şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluğu alanında bağlayıcı düzenlemeler öngörmek açısından öncüdürler.
Bu bağlamda kitapta, Avrupa Birliği'nin sürdürülebilirlik raporlaması ve durum tespiti (due diligence) yükümlülüklerine ilişkin 2014/95/EU, 2022/2264/EU sayılı Yönergeleri ile şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluğuna ilişkin diğer düzenlemeleri ayrıntılarıyla açıklanmıştır. Bunun yanında konuyla bağlantılı olarak Fransız ve Türk Danıştayı'nın hukuk devletinin tesisi yönüyle idari görevleri incelenmiştir. Böylece şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluğu konusunda Fransız Danıştayı'na yetki veren Fransa örneğinden yola çıkarak, Türk hukuku açısından konunun hem usul hem de esası açısından öneriler getirilmesi amaçlanmıştır.
Ürün Özellikleri