Tarihin Çağrısı Türk Rüyası

Türk Rüyası’ndan kastettiğimiz mühimdir. 
Kastettiğimiz; Yüce Yaratıcının hükmünün sonsuza değin sürecek hakikat olduğunu haykıracak ruhun rüyasıdır, nefsin değil; 
adaleti kaim eyleyecek aklın rüyasıdır, bedenin değil; 
olmaz denileni olduran inancın rüyasıdır, inançsızlığın değil; 
yüzyıllar boyu gölgede bırakılmış milyonların rüyasıdır, güneşi zapt ederek zevkü sefa içerisinde yaşayanların değil; 
vatana duyulan sarsılmaz sadakatin rüyasıdır, riyakarlığın değil; 
bilimin ve ilerlemenin rüyasıdır, cehaletin ve edilgenliğin değil; 
kültürel emperyalizme başkaldıranların rüyasıdır, kalpleri esaret zinciri ile bağlananların değil;
insana değer veren ve ona saygı duyanların rüyasıdır, kendine tapınarak ruhunu âma eden sefih yaratıkların değil; 
ademoğlunun yaratılışında var olan ve bitmek bilmeyen mücadele azminin rüyasıdır, ataletin değil; 
sevgi ve bağışlayıcılığın rüyasıdır, kibir ve intikamın değil; 
ulusal uyum ve eşitliğin rüyasıdır, çatışma ve üstünlüğün değil; 
karanlığı aydınlığa mahkum edecek olanların rüyasıdır, karanlığa tapanların değil; 
bilgelik ve erdem zırhıyla kuşananların rüyasıdır, dehşet ve korku salanların değil; 
ezilen sessiz çoğunluğun rüyasıdır, ezenlerin ve ulusu prangalara mahkûm edenlerin değil;
bireyin kusurlu arzularının kültür ve düşünce devriminin ateşiyle temizleneceğini savunanların rüyasıdır, ulusu bireyin sakıncalı ve kötü arzularına kurban edenlerin değil;
 ulusun maneviyatında yatan büyük hürriyet aşkının rüyasıdır, bedeni ve zihni köleliğe alışmış kederli ruhların değil; 
daimi mutluluğa götüren kurtuluş yolunun rüyasıdır, hüzne ve acıya mahkum edilişin değil;
rüyaların er ya da geç gerçekleşerek zaferin ilan edileceğine inananların rüyasıdır, rüyalarından kuşkuya düşüp ümitsizliğe düçar olanların değil; 
ve nihayetinde Türk Rüyası, tarihin akışına yön veren büyük Türk Milletinin yıllardır özlemini çektiği milli dirilişinin rüyasıdır.