Kitap Hakkında
Immanuel Kant’ın 1795’te ideal bir vizyon olarak “Ebedi Barış” kavramsallaştırmasından beklentisi, daha yeni doğum sancıları çeken ulusal devlet nosyonu ve Cumhuriyetçi idealler etrafında birleşecek olan dünya toplumları arasında zor olsa da çatışmaların ve savaşların sona ermesi, barış ve güvenliğin sağlanmasıydı. Kant’ın Ebedi Barışı kaleme almasından bugüne kadar geçen süre içinde Batı bir taraftan aydınlanmacı düşünceye dayanan seküler hümanist medeniyetin Âdem ve Havva’dan sonra cenneti yeryüzüne getireceğine Batı toplumlarını inandırmaya çalışırken diğer yandan Batı dışı toplumları sömürmekte, doğal insan haklarını ellerinden almakta bir sakınca görmemekteydi. Medeni Batı dünyası Özgürlük, İnsan hakları, Demokrasi adına İki Dünya Savaşının müsebbibi olarak ulusların siyasi, ekonomik, psikolojik ve ekolojik dengelerini bozdu. İkinci Dünya Savaşı sonrası adına Soğuk Savaş denilen yeni bir uluslararası düzen kuruldu. Ama Kant’ın ebedi barış ideali gerçekleşmedi. Soğuk Savaş bitti yine yeniden “Yeni bir Dünya Düzeni” ilan edildi. Kant’la beraber tüm insanlık hala insanları barış, güven, istikrar ve refah içinde yaşatacak “Ebedi Barış’ın gelmesini beklemektedir. Her ne kadar bir Kızılderili deyimi “suda iki balık kavga ediyorsa oradan beş dakika önce uzun bacaklı bir İngiliz geçmiştir” dese de şu da bir gerçek ki savaşlar, yıkımlar ve çatışmalar sadece Batı Medeniyetinin bir ürünü değildir. Zira çıkarın olduğu yerde çatışma kaçınılmazdır ve çıkar çatışması ise insanın tabiatında var olan bir özelliktir.
Ürün Özellikleri