Kitap Hakkında
Bu kitapta iki unsur birleşmektedir: Balkanlar ve Mehmet Türker… Birisi konu, diğeri müellif…
Balkanlar… Budin’den Varna’ya, Tuna’dan Vardar’a, Şar Dağı’ndan Rodoplar’a kadar her taşına, her damla suyuna, her çiçeğine, her milletine, her asrına; dilimizin, kültürümüzün, mimarimizin, geleneklerimizin, kısacası medeniyetimizin tüm yönleriyle yansıdığı coğrafya…
Mehmet Türker… Balkanlar’da Şan Kızı Destanı ile başlayan edebî serüvenimizi, Mestanlı’dan Belene’ye uzanan badireler zincirine rağmen birçok eser ile 21.yüzyıla bilinçle taşıyan bir kalem kahramanı…
Ve Balkanlar ve Mehmet Türker’i birleştiren bir eser: Tımraş'ın Ahmet Ağası.
Balkanlar’ın her acısı ve her sevinci, her sadakati ve her ihaneti, her savaşı ve her barışı, kısacası her konusu bizi doğrudan veya dolaylı olarak ilgilendirir. Çünkü; “Türkiye’nin güneşi sizin olsun, gölgesi bize yeter!” diyenlerin, “Türkiye nezle olsa biz grip oluruz!” diyenlerin diyarıdır Balkanlar… Nasıl alakadar olmayız!
Edirne’den Kars’a, Hatay’dan Sinop’a kadar “Rodop” kelimesine aşina olmayan yoktur. Haritadaki yerini, hikâyesini bilmesek de türküsünü biliriz… İşte bu eser ile M. Türker, Rodoplar’ın Türkiye’de bilinmeyen bir hikâyesini daha bizimle paylaşıyor… Tımraş, Balkan Savaşı sırasında yerle bir edilen ve bugün Bulgaristan haritasından silinmiş olan, Rodoplar’ı kalbinde bir Pomak köyüdür. Tarihten silinmesine rağmen, internet ortamında araştırıldığı zaman karşınıza “Tımraşlı Ahmet Ağa”, “Ahmet Tımırski”, “Tımraş Cumhuriyeti”, “Tımraş Pomak Cumhuriyeti” gibi kavramlar çıkar. Ancak Türkiye’de bu kavramlar ve konularla ilgili geniş bir kaynak bulamayız. Ayrıca “Tımraş” ve “Ahmet Tımırski”, yönetimler tarafından hakkında sipariş ve güdümlü kitaplar yazdırılmaya çalışılacak kadar önemli bir konudur. Kendisine yöneltilen “katil” suçlamasıyla tüm Rodop bölgesi Müslümanları, zan altında bırakılmak istenmiştir. Oysa M. Türker’in mevcut kaynaklar üzerinden yaptığı bu toparlayıcı çalışmadan da, aslında Tımraşlı Ahmet Ağa’nın, kısa bir süre de olsa hükmettiği coğrafyada hem dininin hem de insanlığın gerektirdiği şekilde adil olmuştur.
“Devlet içinde devletçik” olarak da tanımlanan “Tımraş” yönetimi, dönemin çalkantılı havasına, hoyratça çizilmeye çalışılan sınırlara bir tepki olarak doğmuştur diyebiliriz. M. Türker bu kitapta, ulaşabildiği bütün kaynaklardan yararlanarak, Rodoplar’dan Türkiye’ye uzanan bir çizgide tarihimizi yakından ilgilendiren bu oluşumun hikâyesini anlatmaktadır. Bu
kaynaklardan birçoğuna ulaşırken yaşadığı zorluklara bizzat bendeniz de tanık oldum. Hatta müellif, ulaşılması mümkün görünmeyen bazı bilgileri fedakarca girişimlerle edinmiştir. Böylelikle M. Türker, “Belene Adası” gibi “Kalem Kılıçlaşınca” gibi, “Sindelli” gibi, mutlaka okunması gereken eşsiz çalışmaları roman üçlemesi gibi, Bulgaristan bölgesinin Türkiye’de tanıtımında eşsiz bir boşluk dolduran bütün eserleri gibi, “Tımraş” konusunda da ufuk açan bir eser ortaya koymayı başarmıştır.
Müellifin kendisinin de ifade ettiği gibi “akademik bir çalışma olma iddiasında olmayan” bu araştırma, Balkanlar’ın sınırsız bilgi denizinde yüzen araştırmacılar için, “Tımraşlı Ahmet Ağa” ve “Tımraş” ile ilgili derli toplu bilgi bulunabilecek eşsiz bir çalışmadır. Hem eserin hem de müellifin yolu açık, okuyucusu bol olsun…
Doç. Dr. Ertuğrul KARAKUŞ
Kırklareli Üniv. Balkan Araştırmaları Merkezi Müdürü
Ürün Özellikleri