Kitap Hakkında
İnsanlık geçmişten günümüze değin tarihsel süreç içerisinde büyük değişim ve dönüşümler geçirmiştir. Meydana gelen bu değişim ve dönüşümler insanın kendine, doğaya, evrene ve inanca olan yaklaşımında da dinamik anlamda yeni paradigmaların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. İnsan, Batı dünyasında tezahür eden aydınlanma hareketiyle beraber kendini evrenin merkezine konumlandırmış ve doğaya hakim olmaya başlamıştır. İnsanın kendini eksene alarak kurmuş olduğu yeni dünya düzeni hümanizmin radikalleşmesi olarak Transhümanizmin doğuşuna sebep olmuş ve ikinci aydınlanma sürecinin de habercisi olmuştur. Tarnshümanist gelecekte insan artık kendine amade ettiği evrende istediği kadar yaşayabilecek ve kendine biyolojik ve psikolojik anlamda acı yaşatan her şeyin üstesinden gelebilecektir. Dinlerin en büyük vaadi olan cenneti bu dünyada kurmayı ideal edinin Transhümanizmin iddiaları ve uygulamaları, bir nevi Tanrı'ya "Meydan okumak" olarak algılanmıştır. Tanrılığı oynadığı ve Tanrıdan rol çaldığı iddia edilen Transhümanist hareket karşısında inancın ve dinlerin konumu ne olacak? Transhümanist gelecekte inanca yer olacak mıdır? Transhümanizm teolojik açıdan hangi problemleri doğuracaktır? Transhümanizm bağlamında yeni bir teoloji kurmak mümkün müdür? Bu ve benzeri sorular çerçevesinde gelecek dünyamızda inançla alakalı olarak tezahür edebilecek problemleri, bu çalışmamızda ele alarak, transhümanist bir gelecekte inancın nasıl konumlanması gerektiği noktasında bir yol haritası ortaya koymaya çalıştık.
Ürün Özellikleri