Kitap Hakkında
Türk Borçlar Kanunu 162 ve devamı maddelerinde hükme bağlanan müteselsil borçluluk, kanun hükmü veya irade beyanlarından doğan ve birden çok borçludan her birinin alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olduğu, alacaklının borçlulardan herhangi birinden alacağının tamamını talep etme yetkisini haiz olduğu ve alacaklı tam olarak tatmin edilinceye kadar borçlulardan her birinin alacaklıya karşı sorumluluklarının devam ettiği borçluluktur. Türk Borçlar Kanununda hükme bağlanan müteselsil borçluluk hallerinden ilki haksız fiil sebebiyle birden çok kişinin aynı zarardan sorumlu olmasıdır. Bu durumda müteselsil sorumlulardan her birinin dış ilişkide alacaklıya karşı şahsi indirim sebeplerini ileri sürmesi mümkün olup, sorumlular iç ilişkide zararı 818 sayılı Borçlar Kanunundan farklı olarak kusurlarının ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğuna göre paylaşırlar. Birden çok zarar veren müteselsil sorumlulardan birinin sigortacısının zararı tazmin etmesi halinde sigortacı, zarar görenin yerine geçmeyecek; zararı tazmin eden sigortacı diğer sorumlulara onların iç ilişkide sorumlu oldukları oranda rücu edebilecektir. 818 Sayılı Borçlar Kanununda yer alan tam ve eksik teselsül ayrımını kaldıran Kanun Koyucu TBK m. 155'de müteselsil borçlulardan birine karşı kesilen zamanaşımının diğerlerine karşı da kesileceğine ilişkin hükmü muhafaza etmiştir. Hüküm bu haliyle amaca uygun şekilde sınırlandırılmalı ve alacaklının davranışı ile zamanaşımının kesildiği hallere münhasır uygulama alanı bulmalıdır. Müteselsil borçlulardan birinin borç ödemeden aczi veya iflası halinde aksine bir anlaşma olmadıkça müteselsil borçlulardan her biri ödenmeyen kısımdan eşit oranda sorumlu olup, bu halde ibra edilen borçluya dahi iç ilişkideki payı oranında rücu edilebilir.
Ürün Özellikleri