Kitap Hakkında

Mavi deseler yer küsecekmiş, yeşil deseler gök susacakmış. Gökler ağlamasın diye bir kubbe; ne yeşile, ne maviye çalan rengini almış. Yerleri, göklere sevdalı görmüş Mevlana, yavrusu kaybolmuş bir ana telaşıyla kendini aramış. Küçük çakıl taşlarını kaldırınca elleri, amansız dağlarla göz göze gelmiş.

Dünya ne aziz canları ağırlamış içinde. Sadefi kırmadan inciyi görmüş, aşk tohumu gönül toprağına düşmüş... Ey insan kaşifi! Ey Mevlana! Kurduğun umut sofrasında gönül doyuranlardan sadece biriyim. İncitmenin ne büyük bir kabahat olduğunu nereden bilirdim, incinmeseydim. Hakkı bilir miydim, hakkım alınınca canım yanmasa?

Bak ey sultanlar şahı! Yine türbenin kapısı önündeyim. Niyaz penceresinde, gül bahçesinde hamuşanda, matbah-ı şerifte, dilek çeşmesinde, derviş hücrelerinde dolaşır aklım. Şemsle yandığın, Şems'e yaktığın ağıtlarla düştüm yollarına. Hani zavallı ihtiyar kadının ineğini aslan yiyordu ya. Fersiz gözleriyle, aslanı ineği sanıp sırtını sıvazlıyordu. O kadıncağız gibi aldandık dünyaya. Vahşi bir kaplanın pençesi arasında herkes. Yavrusu sanıyor, önce koruyor, kolluyor bizi. Bir nazlı ceylan olduğumuzu fark ettiği an parçalıyor kalbimizi.

Aşıklar ölmezmiş ya, doğrudur elbet. Hala turkuaz kubben kendine çekiyor ayakları. Hala muhabbet erleriyle ocak başında gibisin. Her şey senli zamanlardaki gibi duruyor yerli yerince. "Ne olursan ol" deyip dergâhına çağırmak dev bir yürek ister. Biliyorum o yürek sende var. Bir dua olsun bu satırlar.

Devamını oku

Ürün Özellikleri

  • Kitap Özellikleri
  • Sayfa sayısı
    192
  • Yayınlanma Sayısı
    1
  • Ağırlık
    192
  • Boyutlar
    14 x 21
  • Cilt Tipi
    Ciltsiz
  • Kağıt Cinsi
    2. Hamur
  • Yayınlandığı Konum
  • Cep Boy
    Hayır
  • Yayınlanma Tarihi
    3 / 2018
  • Barkod
    9786052102107
      Babil.com
      Tarayıcı ile devam et veya Uygulamada Aç