Ülgen Üçlemesi

Yaşam var olduğu günden bugüne değin dünya üzerinde yaşamış tüm halkların mitolojilerinde, tanrıların insanlara anlattığı tek ve değişmez gerçek iyi olmak üzerinedir ki, dinler, ideolojiler ve kavramlar hep bunu gösterir. İyi yaşam için türlü yöntemler denense de bunlardan hiçbiri çözüm getirmedi. Bugüne kadar ortaya atılanlar, geçmiş ve gelecek korkularımız üzerine inşa ettiğimiz kalıplardan öteye gidemedi. Öyleyse varsayımlardan kurtulup yeni ve bambaşka bir soruyu cevaplamamız gerekiyor. Peki, o zaman bizi sonsuz iyiliğe götürecek olan ne? Bunun tek yolu binlerce yıldır biriken korkuları cesaretle yenip, yaşamlarımızdaki karanlık imgelere savaş açıp, herkese eşit yansıyan güneşin sıcaklığını hissettiğimizde; Ülgen’in sonsuz ülkesinde yaşamanın huzuruna erebiliriz. İşte iyiliğin mücadelesi olan Ülgen Üçlemesi böyle bir istekten çıktı. İnsanların iyi yaşama hayallerinin sadece düşünceler ile olmayacağı, sanatsal eğilimlerle gerçekleştirileceği yollardan biridir şiir. Sezgileri ile hayatta kalan ilk insanlar gibi duyularımıza erişmeyi başarabilirsek iyiliği yeniden keşfedebiliriz. Yaşamın sonuna kadar ruhunda bu üç kelimeyi taşıyanlara; iyiliğin ülkesinde yaşamak armağandır. Sanatın evrensel dilinin kullanıldığı Ülgen’de yaşamak için cesaret, devrim ve aşk ile yaşayanlara…