Hayat, insan ve dünya sanki ip ip çözülmüş gibidir Oruç Aruoba’nın önünde. Bu hayranlık uyandıran tecessüsü başka türlü açıklamak zor. Uzak’ta mesela, farkında olmadan beslenen tavşanlardan bahsediyor önce; insanın sevmek ve sevilmek karşısındaki hâllerini açık ediyor. Sonra, özlemi alıyor eline; onun biçimlerine, beş benzemez tanımlarına eğiliyor büyük bir ustalıkla. Aruoba, her kitabında yaşamakla giriştiği kavgada elini yükseltiyor okurunun. Ve hiç de kolay olmayan bir yolla yapıyor bunu; cümlelerin üzerinden öylece geçemiyorsunuz.